Eğer, Konuşmak istediğin birşey... varsa ben dinlerim. | Open Subtitles | ..إن ،إن كان هناك ما تود التحدث بشأنه فكلي آذان مصغية حسنا؟ |
Apu, sanırım onların en son Konuşmak isteyeceği şey... | Open Subtitles | أبو، أنا متأكد أن ماقلته ..لايريدون التحدث بشأنه |
Bir içim su ama hiç etrafta değil ve ortaya çıktığında da sadece vampirlerden Konuşmak istiyor ve... | Open Subtitles | .. لكن .. إنه فقط .. ليس موجوداً بالجوار أبداً وحينما يكون موجوداً ، كل ما يريد التحدث بشأنه يكون عن مصّاصي الدماء |
- Ben bilmiyordum. Sence de bu konuda Konuşmamız gerekmez miydi? - Konuşacak bir şey yok. | Open Subtitles | ألا تعتقدين بأن ذلك ، كما تعلمين أمراً يجب علينا التحدث بشأنه ؟ |
Dylan seninle özel olarak Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | هذا حقاً شئ يجب علينا التحدث بشأنه بخصوصية |
Bu konudan bahsetmek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنّك لا تريدين التحدث بشأنه |
Onu zor durumda bırak. Ne hakkında Konuşmak istemez? | Open Subtitles | ضعيه تحت الأمر الواقع مالذي لايود التحدث بشأنه ؟ |
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa, Konuşmak istersen beni arayabilirsin. | Open Subtitles | ...أنتِ إن فكرتي بأي شيء, تريدين التحدث بشأنه أتصلي بي |
Hey, dinle, um... telesekreterinde seninle ilgili Konuşmak istediğim bir mesaj var. | Open Subtitles | ...اسمع انا هناك رساله على مسجله هاتفك بما كنت اريد التحدث بشأنه |
Bu yüzden her ikimiz de ne olup bittiğini bırakalım, biz gerçekten bu konuda Konuşmak zorunda değiliz, biz mi? | Open Subtitles | لذا حيث أننا نعلم تماما مايجري فليس علينا التحدث بشأنه, أليس كذلك؟ |
Belki de bu konuda Konuşmak ona zor geliyordur. | Open Subtitles | حسنا, ربما فقط من الصعب عليه التحدث بشأنه. |
Fakat, biliyorsun, bu üzerinde Konuşmak istediğim konu değildi. | Open Subtitles | لكن، أعتقد أن هذا لا أوافق على التحدث بشأنه |
Sadece, ne olduğunu bilmediğim bir şey hakkında "Konuşmak" nasıl işe yarayacak onu anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا اعلم كيف سيساعد عندما من المفترض أني أقوم بأخفاء الأمر الذي نحتاج التحدث بشأنه |
Her neyse, bu sabah seninle Konuşmak istediğim şey bankaya kredi çekmek için gittiğimdi. | Open Subtitles | على أي حال , ما كنت أريد التحدث بشأنه هذا الصباح ذهبت إلى البنك من أجل الحصول على قرض |
Diyorum ki, Bunun hakkında Konuşmak istiyorum. Bunun hakkında konuşmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعني، أريد التحدث بشأنه أحتاج التحدث بشأنه |
Hayır, unutmadım ama seninle Konuşmak istediğim konu buydu. | Open Subtitles | لا , لم أنسى لكن هذا ما كنتُ أود التحدث بشأنه |
- Çünkü bence senle benim Konuşmamız gereken bir şey var. | Open Subtitles | لأنني أعتقد أنّ هناك شيئاً علينا التحدث بشأنه أنا وأنت. |
Konuşmamız gereken başka bir şey var. | Open Subtitles | لكن هناك شيء آخر علينا التحدث بشأنه |
Konuşmamız gereken başka bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك شىء أخر نريد التحدث بشأنه |
Bu Konuşmamız gereken bir mesele. | Open Subtitles | اوه هذا شئٌ يجب علينا التحدث بشأنه. |
Neyden bahsetmek istersiniz, avizler filan mı? | Open Subtitles | مالذي ترغب التحدث بشأنه ، ثريّا ؟ |