Güzel çünkü seninle konuşmak için geldim. | Open Subtitles | حسنٌ، جيّد، لأنّي أريد التحدّث معكَ. |
Chuck, işte burada ve seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | إنّها هنا الآن وتريد التحدّث معكَ |
O zaman demektir ki seninle konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | فلابدّ أنّها لا تودّ التحدّث معكَ إذن |
Bu polisler seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | -هذان المحققان يريدان التحدّث معكَ |
Sean seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | (شون) يودُّ التحدّث معكَ. |
Yanping seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | (يانبينغ)، أوّد التحدّث معكَ. |