"التحمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • dayanamıyorum
        
    • dayanamam
        
    • dayanıklılık
        
    • dayanma
        
    • dayanabilirim
        
    • dayanabilir
        
    • dayanıklı
        
    • dayanamadım
        
    • tahammül
        
    • Tutabilir
        
    • katlanamam
        
    • dayanamazdım
        
    • kaldırabilirim
        
    • katlanamıyorum
        
    • dayanıklılığının
        
    -Zor iş. - Artık dayanamıyorum. - Haftada yarım kilo içmesine şaşmamak gerek. Open Subtitles لا أستطيع التحمل أكثر من ذلك ليست غريبة أنه يدخن باوند في الأسبوع
    Beni öpmelisin. Buna daha fazla dayanamıyorum. Open Subtitles يجب أن تقبليني فأنا لا أستطيع التحمل أكثر من هذا
    Oh Huda daha fazla dayanamam. Open Subtitles يا ربي، أنا لا أستطيع التحمل أكثر من هذا
    Öyle olsa bile bence dayanıklılık için en güvenilir ölçüm bu. Open Subtitles حتى مع ذلك, أظن بأن هذه أكثر طريقة موثوقة لقوة التحمل
    Bu kararlı bir dayanma gücü ve azizlerin inancını gerektirir. Open Subtitles هذا يتطلب القدرة على التحمل الكبير و الايمان من القديسين
    Daha ne kadar dayanabilirim, bilmiyorum. Open Subtitles هذا الأمر برمته أنا لا أعلم كم بإمكاني التحمل أكثر
    Zayıf olmak istedim. İnsan bir yere kadar dayanabilir. Open Subtitles أردت فقط أن أكون رشيقة هناك حدود لقدرة الإنسان على التحمل
    belkide daha formda olmak istersiniz ya da daha güçlü daha dayanıklı TED أو ربما ترغب في أن تصبح ذو بنية أفضل، أقوى مع المزيد من طاقة التحمل
    Beni öpmelisin. Buna daha fazla dayanamıyorum. Open Subtitles يجب أن تقبليني فأنا لا أستطيع التحمل أكثر من هذا
    Buna dayanamıyorum! Open Subtitles لايمكنني التحمل إنها لاتتفوه بكلمة أبداً
    Ateş edip duruyorlar. Artık dayanamıyorum. Open Subtitles يُطلق عليّ النار بإستمرار ولا أستطيع التحمل أكثر من هذا
    Üzgünüm ama artık buna dayanamam Open Subtitles أنا آسفة ولكنني لا أستطيع التحمل أكثر منذ لك.
    dayanıklılık ve ultra-dayanıklılık sporları buna muhteşem bir örnek. TED رياضات التحمل والرياضات فائقة التحمل هي مثال ممتاز.
    Sert bir kadın olarak Hint Polis Servisine katıldım, yorulmak bilmeyen bir dayanma gücü olan bir kadın, çünkü tenis'te v.s. ünvan kazanmak için koşardım. TED انضممت إلى دائرة الشرطة الهندية كامرأة شديدة ، امرأة لا تعرف الكلل مع القدرة على التحمل ، لأني كنت أسعى خلف بطولات التنس ، الخ.
    -Hayır doktor morfin kullanma. dayanabilirim. -Dayanabilirim. Open Subtitles كلا وفروا المورفين انا استطيع التحمل وفروه
    Bir insan yakıtı olmadan ancak bu kadar dayanabilir. Open Subtitles المرءُ يُمكنه التحمل فقط بدون أعضاءه الحيوية.
    Şimdi neden kuraklığa dayanıklı tahıl üretiminin gıda güvenliği sağlayacağını iddia edeyim? TED والآن، لماذا أقترح بتقديم المحاصيل شديدة التحمل للجفاف لتوفير الأمن الغذائي؟
    Bugüne kadar âşık olduğu en güzel kadınmış ve buna dayanamadım. Open Subtitles إمرأة أكثر جمالًا مني إمرأة كان يحبها وأنا لم أستطع التحمل
    Başbüyücü gibi kibirli birisi için bu tahammül edilemez bir şey. Open Subtitles وهذا سوف يكون صعب التحمل لشخص ذو كبرياء عالٍ ككبير السحرة
    Makyajın kötü yapılmasına katlanamam. Open Subtitles حسنا.. انا لا استطيع التحمل ان اراك تضعين مساحيق التجميل بتلك الطريقة السيئة
    Er ya da geç olacağı buydu, daha fazla dayanamazdım. Open Subtitles كان لابد لهذا من أن يحدث عاجلاً أو آجلاً لم أستطع التحمل أطول
    Acıtsa bile, ben kaldırabilirim. Open Subtitles حتى إذا كان مؤذي أَنا قوية. يمكنني التحمل
    Yine de fark etmediler. Daha fazla katlanamıyorum. Open Subtitles مازالوا لا يلاحظون لا أستطيع التحمل بعد الآن
    Yani insan dayanıklılığının, insan çabasının, tartışmasız dünyadaki en zorlu iklimde insanın atletik başarısının zirve noktası bu. TED لذا هذه اعلى نقطة من التحمل البشري الجهد البشري، والانجاز الرياضي البشري يمكن القول أنه أقسى مناخ على وجه الأرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more