Doktorlar burun estetiği için... ne tür bir anestezi kullanıyorlar? | Open Subtitles | عن عمليات الأنف أي نوع من التخدير يستعمله الأطباء هنا؟ |
anestezi kayıtlarını kontrol ettim , ameliyat boyunca tansiyon iyiymiş. | Open Subtitles | لقد تفقدت ورقة التخدير الضغط كان جيدا خلال العملية خثرة؟ |
hem bu ameliyatlara imkân vermeyen hem de imkân olduğunda da güvenliğini engelleyen anestezi. | TED | والتي تتسبب في إعاقة الوصول في المقام الاول وسلامة تلك العمليات الجراحية إذا حدثت وهي التخدير |
anesteziden önceki yıllarda olduğumuzdan dolayı, hastanın acı çekmesi, gerçekten ameliyatın kendisi kadar halka açık bir gösterinin bir parçasıydı. | TED | لأننا كنا في زمن ماقبل التخدير ألَمُ المريض المُبرّح كان يشبه تماما الحفلات العامّة كما الجراحة نفسها |
Bu halde ne kadar iyi olabilirse. Hala Anestezinin etkisinde. | Open Subtitles | على نحو حسن كما بإمكاننا التوقع لا يزال تحت التخدير |
Aslında, sorun bu ortamlarda anestezi yapmasını beklediğimiz makine modeli. | TED | وفي الواقع، ذلك هو النموذج الذي نتوقع أن ينجح في توفير التخدير في تلك البيئات |
Bu hastanede, anestezi için vasıflı bir tek kişi var ve bu bayan da 12 ya da 18 aylık anestezi eğitimi olduğu için vasıflı. | TED | في هذا المستشفى، يوجد شخص واحد مؤهل لتوفير التخدير، وهي مؤهلة لأنها أمضت 12 أو 18 شهرا في التدريب على التخدير. |
Baltimore'da gerçekten mükemmel bir anestezi simülasyon laboratuvarları var. | TED | لديهم مختبر محاكة التخدير هنا في بالتيمور. |
Akademisyen ve bilirkişilerin çoğu ameliyatlarını anestezi ile birlikte geçirmeyi tercih eder. | TED | معظم الأكاديميون والنقاد يفضلون الجراحة مع التخدير وليس بدونه. |
Bu iğne omurilikte bulunan bağ dokuya saplamak için kullanılır ve doğum sırasında anestezi verir. | TED | إنها تستخدم من خلال الثقب في اربطة العمود الفقري وتستخدم في التخدير في عمليات الولادة |
Bölgesel anestezi vücudun belirli bir yerinden gelen acı sinyallerinin beyne ulaşmasını engeller. | TED | التخدير الموضعي يمنع إشارات الألم من جزء معين من الجسم من الوصول إلى الدماغ |
yani uyarılar olarak ilerler. Bölgesel anestezi ise bir elektrik bariyeri kurarak çalışır. | TED | التخدير الموضعي يعمل من خلال إنشاء حاجز كهربائي |
anestezi karmaşıktır ama nasıl kullanıldığını öğrenmek daha iyi ameliyat tekniklerinin gelişimine yol açmıştır. | TED | التخدير معقد، ولكن معرفة كيفية استخدامها سمح لتطوير تقنيات جراحية جديدة وأفضل. |
Kalp Enstitüsü'ne 2006'da anestezi ve yoğun bakım programımın parçası olarak geldim. | TED | جئت إلى معهد القلب في عام 2006 كجزء من متطلباتي الاختيارية في التخدير والعناية المركزة |
Ona akciğerlerimin anesteziden kötü etkilendiğini söylemedin mi? | Open Subtitles | هل أخبرتيها أن رئتي لا تعمل بشكل جيد بوجود التخدير ؟ |
Anestezinin bir gerçeği. Akciğerler felç olabilir. | TED | ذلك هو واقع التخدير.الرئة يمكن أن تكون مشلولة. |
Artık kendimizi hastalıklara karşı aşılamaya, risk komplikasyonlarında Anesteziye, ya da dayanıklılığı artan bakteriyle savaşmada antibiyoktiklere ihtiyacımız kalmayacak. | Open Subtitles | لم نعد بحاجة إلى تطعيم أنفسنا ضد المرض مضاعفات الخطر عن طريق التخدير أو مكافحة البكتيريا المقاومة للمضادات الحيوية |
Ben, panik yapmana gerek yok ancak boğa kamyona inatla binmiyor ve sakinleştirici silahlı iki adam az önce birbirlerini vurdular, bunu kayıtlara geçireceğim. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا سبباً للذعر ، لكن الثور مازال يرفض الصعود إلى الشاحنة والرجلان الذان يحملان بنادق التخدير أصابا بعضهما البعض لذا سأهرب |
Sorusturmadaki memurlarin Narco testte bulunmasi yasaktir. | Open Subtitles | لايُسمح للضابط المحقق بالدخول وقت اجراء اختبار التخدير |
Onu bayıltıcı bir silahla takip edemezsin, hayatım. | Open Subtitles | أنت لا تستطيعين مساعدته بعد إصابته بطلقة التخدير تلك |
Anestezioloji'de Metodoloji ve Uygulama kitabını yazdı. | Open Subtitles | لقد ألّف كتاب "المنهجية والتطبيق فى علم التخدير" |
Düzgün görüntü alabilmek için sana da, bebeğe de Narkoz vermem gerekir. | Open Subtitles | لأحصل على صورة واضحة يجب أن أضعكِ و الطفل تحت التخدير العام |
D.C. sedasyon . Tüp dışarı . Tüp dışarı . | Open Subtitles | أوقفوا التخدير, أخرجوا الأنبوب, أخرجوا الأنبوب |
Sana uyuşturucu ilacı verirken sadece batma hissedeceksin, sonra da bir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | سوف تشعر فقط بوخزة قليلة بينما نعطيك دواء التخدير و بعد ذلك |
Epidural, düzgün bir Hıristiyan kadının kafa bulmak için tek şansı. | Open Subtitles | التخدير الطبي هو الفرصة الوحيدة للمرأة المسيحية لكي تشعر بنشوة المخدر |
Malavi'de bir eğitim hastanesinde anesteziyoloji başkanıydı. | TED | كان رئيس قسم التخدير في مستشفى في مالاوي, مستشفى تعليمي. |
Birkaç gün ilaç versek iyi olabilir, çok gergin görünüyor. | Open Subtitles | أعتقد من الأفضل أن نضعه تحت تأثيـر التخدير لبضعة أيـام |
Pek olası değilse de Narkozun etkisindeyken bir şey olursa, yani olduğu takdirde bunu ona sen açıklarsın. | Open Subtitles | اذا حدث له شئ و هو تحت التخدير... . مع ان الاحتمال ضئيل |