"التخزين" - Translation from Arabic to Turkish

    • depo
        
    • depolama
        
    • depoya
        
    • Flaş
        
    • depodan
        
    • saklama
        
    • USB
        
    • deponun
        
    • deposunda
        
    • belleği
        
    • depoları
        
    • depolardan
        
    • Saklamaktan
        
    • yedekleme
        
    DRD'ler sirenin kaynak noktasını buldular. Kat 7, depo bölümünün arkası. Open Subtitles الأليين حددوا مكان الصافره فى الطابق السابع فى عمق حجره التخزين
    O depo, bilgileri daha rahat kontrol edebilmek için bölümlere ayrılmıştır. Open Subtitles دائرة التخزين تنقسم الى عدة أقسام من أجل السيطرة على المعلومات
    Eh, buada, depolama dolabı içinde, küçük, önemsiz görünümlü bir örnek var. Open Subtitles حسناً، هناك شئُُ واحد صغير ضئيل الحجم في قبو التخزين بالأسفل هنا
    Vlad, bak depolama odasındaki metal dolabın arkasında ne buldum. Open Subtitles فلاد، انظر ماذا وجدت خلف الخزانة المعدنية في غرفة التخزين
    Kimin elinde hem depoya girerken hem de depodan çıkarken hiçbir şey olmaz? Open Subtitles عند دخوله وعند خروجه، كان فارغ اليدين. من يدخل وحدة التخزين فارغ اليدين
    Buralarda çok fazla depo kiralayan yer yoktur, neden gidip birkaçının kapısını çalmıyoruz? Open Subtitles لا يمكن أن يكون هناك العدد الكبير من صناديق التخزين لذا، لما لا
    Yangının çıkış noktası depo olabilirmiş ama henüz kesin değil. Open Subtitles نحن نفكر في التخزين كنقطة بداية لكن الامر سابق لاوانه
    Alt kat hariç yıkıldı, şimdi sadece depo olarak kullanılıyor. Open Subtitles لقد قسم، بالكامل فيما عدا الطابق السفلى والذى يستخدم الآن فى التخزين
    Yıkıldı, sadece şimdi depo olarak kullanılan alt kat hariç. Open Subtitles لقد قسم، بالكامل فيما عدا الطابق السفلى والذى يستخدم الان فى التخزين
    Veteriner ve depo kayıtlarını iki kere kontrol ettim. Hiçbir şey yok. Open Subtitles راجعت لوائح التخزين والبيانات مرتين ولم أجد شيئاًيثير الاهتمام
    Kentlerde, kişisel depolama adı altında 22 milyar dolarlık, 2.2 milyar fit karelik yeni bir endüstri dalı var artık. TED فهناك صناعة جديدة في المدينة كلفتنا 22 بليون دولار وتمتد على 2.2 بليون قدم مربع : صناعة التخزين الشخصي
    Optik depolama ortamları ucuz ve taşınabilirken, manyetik belleklere göre daha yavaş ve daha düşük kapasiteye sahiptirler. TED بينما التخزين البصري رخيص وقابل للنقل وفيه معدل كمون من التخزين المغناطيسي بالإضافة إلى أنها أقل سعة
    Vücut yağlarının en temel işlevi, gıda rezervlerinin depolama alanı olmasıdır. TED إن الوظيفة الأساسية لدهون الجسم هي التخزين الذاتي للإحتياطات الغذائية.
    Bazıları başka bir amaçla kullanılabilir olmasına rağmen bu cihazlar artık bizim depolama ihtiyaçlarımızı karşılamamaktadır. TED فهذه الأجهزة لم تعد قادرة على تلبية احتياجات التخزين لدينا، مع أنه يمكن استخدام بعض منها لأغراض أخرى.
    hatta nesnelerin çevresinde yaşarlar. bu nedenle nesneler ile aralarındaki mekansal ilişki nedeniyle, depolama konusuna bakış açıları tamamen farklıdır. TED هم يعيشون حول الأشياء ، وحتى أن علاقة الوعي المكاني لديهم، بتفكيرهم حول التخزين مختلفة تماماً.
    Yeni işlediğimiz bozuk yiyecekler tüketimde olan depoya gitmiş. Open Subtitles الطعام السيء المُنتج حديثاً أستنفذ بنظام التخزين كل شيء مُلوث
    Bodrumdaki depoya koyabilirdik. Open Subtitles يمكننا وضعه في غرفة التخزين الخاصه بنا في السرداب.
    Bu Flaş belleği su hasarından tanıdım. Open Subtitles انا اتعرّف على قرص التخزين هذا من ضرر الماء
    saklama ve işlemeden tasarruf ettiğiniz parayı da kendi cebinize indirdiniz. Open Subtitles المال الذي وفرته من التخزين والتحويل وضعته في جيبك بدلاً من ذلك.
    Herkes onunla ilgilenirken ben de USB ile dışarı çıkacağım. Open Subtitles سيقوم بإرتدائها، سينشغل الجميع به عندها سأقوم بإخراج ذاكرة التخزين من المبنى
    O deponun kirasını ödememesine hiç anlam verememiştim. Open Subtitles لم أقتنع ابدا أن هذا الرجل ترك وحدة التخزين تلك عن عمد
    Efendim soğutma deposunda bir ısı farklılığı tespit ettik. Open Subtitles سيدي لقد حددنا تفاوت في درجات الحرارة في حجرة التخزين الباردة
    Flash belleği yok ettiğim için bana kızdığınızı biliyorum, ama beni böylece atamazsınız. Open Subtitles أعرف بأنكن غاضبات مني بسبب تحطيم وحدة التخزين لكن لا يمكنكن مقاطعتي ببساطة
    Tüm yeraltı depoları kirlilik yüzünden kapatıldı. Open Subtitles كل أنظمة التخزين تحت سطح الأرض، تعطلت من جرّاء التلوث الصادر من موجة المِسْبار.
    Bu depolardan birine de sen taşınmayı düşünmelisin. Open Subtitles يجب أن تفكر في الإنتقال لإحدى وحدات التخزين هذه
    Saklamaktan fazlasını yapmışsınız gibi duruyor. Open Subtitles أجل، يبدو أنكم فعلتم أكثر من التخزين هنا
    Yol boyunca stratejik bir yakıt yedekleme ile 23 parsek yolun tamamını gidebilirsin. TED مع بعض الوقود الاستراتيجي التخزين المؤقت على طول الطريق، كنت قد تكون قادرة على اجعلها كلها 23 فرسخ نجمي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more