Tanrım! Norman hatıra Tabaklarım yine çalınmış. | Open Subtitles | يا للهول ، مجموعة المواني التذكارية سُرقت ، مجدداً |
Kesiklerin mükemmelliği ve hatıra olarak seçtiği şeyler... | Open Subtitles | نعم هذا يبدو واضحا من دقة التشريح واختياره للأجزاء التذكارية |
A. Memorial Salonu'nu doğruluk yolunda yükselen altın şahin gibi alıp götürecek. | Open Subtitles | ستقوم بتمزيق قاعة أوغست التذكارية مثل صقر ذهبي يحلق نحو طريقه المستقيم |
En sonunda Lady Tata Memorial ödülüyle eline 1,000 pound geçmişti. | TED | في النهاية، حصلت على 1,000 جنيه كجائزة من مؤسسة السيدة تاتا التذكارية. |
- Neyse, hayvanat bahçesi beni hediyelik eşya dükkanına transfer etti. İnanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | نقلت عملي الى محل التحف التذكارية بعد ذلك هل يمكنكم ان تتخيلوا ؟ |
Çekirdeği konuşlandırmaya ek olarak bu binalar Anma hizmetleri ve yaşam sonu planlaması için alan sağlayarak yasayı desteklemeye çalışacaktır. | TED | بالإضافة إلى احتوائها لتلك الفجوات فإنّ المباني ستكتسب أجواء ملائمة للتحسّر والحداد من خلال توفير مساحات خاصّة بالخدمات التذكارية والتخطيط لما بعد الموت. |
Tarih Kurumu bu hatıra plaketlerinin kaydını mı tutuyor? | Open Subtitles | الجمعية التاريخية تحتفظ بسجلات من هذه الدروع التذكارية. |
Burası çok harika hatıra eşyalarıyla dolu olmalı. | Open Subtitles | هذا المكان , لابد أنه ملئ بالعديد من الهدايا التذكارية الرائعة |
Bu senede bir kaç hatıra alabiliriz. | Open Subtitles | نعم .. يمكننا الحصول على بعض الهدايا التذكارية |
Parmak izini alacağız ve arkadaşlarla birlikte hatıra fotoğrafı çektireceğiz. | Open Subtitles | ستقوم فقط بحصتك الخاصة بالبيانوا ثم ستأخذ صور التذكارية |
Her ne istiyorsanız hatıra paneline koyabilirsiniz. Öbür dünya da sizinde birlikte olacaktır. | Open Subtitles | أيما أحببتي ، يمكنك وضعها هناك على لوحاتك التذكارية ستكون بجانبك ما بعد الحياة |
Bana yollardaki inanılmaz maceralarından hatıra hediyeleri getirirdi. | Open Subtitles | لقد إعتاد على أحضار الهدايا التذكارية لي التي كانَ يُحضِرُها مَعه مِنْ مُغامَراتَهُ المُدهِشة في تِرحاله |
Ve şu kayda değer ki bu ilaç ki bu ilaç geliştirilirken Chicago Memorial Hastanesi ile mücadele değil, işbirliği yapıldı. | Open Subtitles | يشار أيضا بأنّ هذا الدواء طوّر بالتعاون، وليس بالتنافس مع مستشفى شيكاغو التذكارية |
Rebecca Payne'i bulun. Hope Memorial Hastanesi'nin Yöneticisi. | Open Subtitles | جد ريبيكا بان، مشرف إداري مستشفى الأمل التذكارية |
Hope Memorial Hastanesi'nden yayın yapıyoruz. Ben Tuck Lampley. | Open Subtitles | من مستشفى الأمل التذكارية أنا تاك لامبلى |
Hope Memorial Hastanesi'nden canlı yayındayız. Ben Tuck Lampley. | Open Subtitles | مباشر من مستشفى الأمل التذكارية كان معكم تاك لامبلى |
Hediyelik eşya ve Noel hediyeleri aldı. | Open Subtitles | انها اشترت الهدايا التذكارية وهدايا عيد الميلاد. |
Onlar depodan hediyelik eşya mı alırlar? | Open Subtitles | لذا فهم يأخذون المقتنيات التذكارية كنوع من جرد المخزون؟ و ليرتاحوا من كل جريمة قتل |
Anma töreni için bir şeyler hazırladık. | Open Subtitles | لقد حضرنا بعض الطعام للخدمة التذكارية |
Anma törenini kaçırmak istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن افوت المراسم التذكارية. |
Buna göre Soğuk Savaş hatıraları için büyük bir pazar var. | Open Subtitles | وفقا لهذا ، هذا جيد في السوق لسوق الحرب الباردة ، للأشياء التذكارية |
Tüm bu anı malzemeleri aynı şekilde Apollo Parkın aşağısına kurulacak. | Open Subtitles | كل هذه النصب التذكارية ستكون مثلما كانت، فقط تعيين ما يصل إلى أسفل في أبولو بارك. |
İnsanlar tarafından sevilen... ...anıt binaları korumak istiyorum. | TED | فأنا أعشق أن أحافظ على النصب و المبان التذكارية التي يحبها الشعب |
Başkan yardımcısının Nashville'deki Savaş Anıtı Meydanı'nda konuşma yapmaya gittiğini öğrendik. | Open Subtitles | لقد وافانا خبر بأن نائب الرئيس في طريقه لالقاء خطاب التنازل في ساحة نصب الحرب التذكارية هنا في ناشفيل |