Ayrıca ona, ilerlemenin trajik sonuçlarından ve fukaralığın güzelliğinden bahsedilecek. | Open Subtitles | وسيحدّثه أيضاً عن النتائج التراجيدية للتقدم وحول المتعة الرائعة للفقر |
Ancak ortalama yaşın 17 olduğu bir kıtada, bu trajik olaylar neredeyse tarih öncesi sayılır. | TED | ولكن في قارة حيث متوسط العمر هو 17 عامًا، فإن هذه الأحداث التراجيدية تبدو كأنها تعود لما قبل التاريخ. |
Çok trajik bir yaşama rağman insan, arada sırada ve tek tük varolan anlarda da nutludur. | TED | بالرغم من الحياة التراجيدية, يكون الانسان سعيد للحظات قليلة ومتباعدة. |
Büyük romanın güzelce tasarlanmış trajik gelişimini. | Open Subtitles | كل الأحداث التراجيدية للرواية متناسقة بشكل رائع |
Bu trajik olay, benim görevimi, | Open Subtitles | هذه اللحظة التراجيدية بدأت سعيي |