Zach, Zach, Zach, bak, bu projeye bağlılığını anlıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | زاك, زاك. انظر أنا أقدّر التزامك نحو هذه المسرحية, حسناً؟ |
bağlılığını ben de paylaşmak istiyorum, ama bu bazen benim için çok zor oluyor. | Open Subtitles | ارغب بمشاركتك التزامك ولكن ذلك صعب علي أحيانا |
İşe geri dönüşün, işine olan bağlılığın. | Open Subtitles | الطريقه التى رجعتى بها. التزامك فى العمل. |
- Kafanı vermen konusunda endişeliyim ama ayrıca bu kulübe olan bağlılığın konusunda da ciddi şüphe içindeyim. | Open Subtitles | - يقلقني تركيزك لكنني أشعر بشك خطير لمستوى التزامك لهذا الملقتى |
Senin davaya olan bağlılığına duyduğum kuşku korkusuyla. | Open Subtitles | لقد ضللتك عن قصد.. خشية أن التزامك بالقضية أمر مشكوك به |
- Ona bağlılığınızın devam ettiğini gösterir. | Open Subtitles | -هذا سيظهر استمرار التزامك تجاهه |
Bu yüzden bağışla, eğer senin bağlılığını sorguluyorsam. | Open Subtitles | لذا فسامحني إن كنت أشك في مدى التزامك |
Cinayeti sonrası DAB'ye bağlılığını sorguladın mı? | Open Subtitles | هل شككت في التزامك للوحدة معد الحادثة ؟ |
Nathan, bugün tutacağına söz verdiğin yeminlere kendini, yeniden adayacağını ve onlara bağlılığını yeniden onaylıyor musun? | Open Subtitles | ناثان) ، فى هذا اليوم) أتعيد وقف و تأكيد التزامك بالنذور التى وعدت أن تتحملها ؟ |
Senden bana olan bağlılığını göstermeni istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج توضيح لمدى التزامك. |
Senin bağlılığını test etmek, | Open Subtitles | بالشك في التزامك ...حماستك |
Bildiğin gibi senin Havada Yürüyen'e olan bağlılığın stüdyonun filme yeşil ışık yakmasındaki en büyük etken. | Open Subtitles | جليّ كما تعرف، التزامك بعمل (إير وولكر)، هو الذي حمس الأستوديو لإعطاء الضوء الأخضر |
Peki ya senin bağlılığın? | Open Subtitles | ماذا عن التزامك أنت؟ |
Tematik olarak hatalısın fakat güvenliğe olan bağlılığına hayran kaldım. | Open Subtitles | إنك غير دقيق موضوعيًا ولكني أقدّر التزامك بالأمان |
- Ona bağlılığınızın devam ettiğini gösterir. | Open Subtitles | -هذا سيظهر استمرار التزامك تجاهه |