"التصنيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • üretim
        
    • dönüşüm
        
    • imalat
        
    • üretimi
        
    • üretimin
        
    • üretime
        
    • üreticisi
        
    • üretimle
        
    • İmalat ve
        
    Şu an gerçekleşmekte olan inanılmaz dördüncü üretim devrimini size söylemek için buradayım. TED أنا هنا لأخبركم عن ثورة التصنيع الرابعة المذهلة والتي هي قيد التنفيذ الآن
    2018 yılı itibariyle Çin'deki üretim maliyetleri ABD ile aynı olacak. TED بحلول عام 2018، تكاليف التصنيع في الصين ستكون مساوية للولايات المتحدة
    Tüketiciler etik üretim süreçleri ve temiz enerji kullanan şirketleri desteklemelidir. TED وعلى المشترين دعم الشركات التي تستخدم الطاقة البديلة وعمليات التصنيع الأخلاقية.
    Geri dönüşüm. Herkes geri dönüşüm fikri ile sürdürülebilir ve yeşilleştirme kitabının sonuna geldi. TED وإعادة التصنيع .. ذلك الامر الذي يذكر في معظم الكتب عن الاستخدام المستدام .. وعن حماية البيئة .. وعن اعادة التصنيع
    üretim işlemini bizzat yapmak istiyoruz. Siz ise dağıtım işini yapacaksınız. Open Subtitles صحيح، أننا نود التعامل مع عملية .التصنيع وأنتم تتولون أمر التوزيع
    Dijital üretim bunu daha da etkili bir biçimde yapmamızı sağlıyor. TED يسمح لنا التصنيع الرقمي أيضًا بالقيام بذلك بشكل أكثر فعالية.
    Bunu standard üretim teknikleriyle oluşturamazsınız, el yapımı olarak deneseniz bile. TED تستطيع صنعه عن طريق قياسات تقنيات التصنيع حتى وان اردت صنعه يدويا
    Olması daha mümkün olan, ve bugün bunu görüyoruz, verinin bir yerel üretim merkezine gönderilmesidir. TED الشيئ الارجح, و الذي نراه اليوم, ان تلك البيانات يتم ارسالها الى مركز التصنيع المحلي
    Ayrıca bu Çin'e karşı olan üretim işlerindeki kayıpla beraber batı dünyasında önemli bir endişeye yol açtı. TED عندما يتم دمج هذا النزوح مع فقدان وظائف التصنيع لصالح الصين، قاد ذلك إلى قلق كبير عند شعوب الدول الغربية.
    Bu materyali yapmak için kullandığımız üretim metodu, büyük hacimli ölçeklerde hâlihazırda var. TED طريقة التصنيع التي استخدمناها لصنع هذه المادة في الحقيقة تُستخدم بالفعل على المقاييس كبيرة الحجم.
    Merkezi üretim ile kalite kontrolünü sağlayabilir, kar marjını da katarak 80 dolarlık fiyat hedefini tutturabilirsiniz. TED ومع مركزية التصنيع يمكن السيطرة على جودة التحكم ويمكنك الوصول لقيمة 80 دولار مع تراكم هوامش الأرباح
    Son olarak eğitim yatırımları ile birleşince daha değerli üretim yapmaya başladılar. TED أخيرًا، إلى جانب الاستثمار في التعليم بدؤوا في التوسع وصولاً إلى التصنيع عالي القيمة.
    Yani üretim, inovasyonun maliyeti, prototiplemenin, dağıtımın, imalatın, donanımın maliyeti, öylesine düşüyor ki, inovasyon uçlara götürülüyor, öğrenciler ve yeni kurulan şirketler bunları geliştirebiliyorlar. TED لذلك عملية التصنيع وتكلفة الابتكار، وتكلفة صنع النماذج والتوزيع وتصنيع والأجهزة أصبحت أرخص. وقد دفع لابتكار لأقصاه فأصبح الطلاب والشركات الناشئة قادرين على صنعها
    dünyanın diğer bölgelerinde ise siz yer alacak üretim için izin veren bir alt yapıya sahipsiniz. TED في أنحاء أخرى من العالم توجد بنية تحتيه والتي تسمح بان يتواجد التصنيع
    üretim modelini düzeltmek için bütün girişimlerimiz başarısız olduktan sonra, büyümenin başka yerlerden gelebileceğini düşündük. TED بعد كل محاولاتنا لإصلاح فشل نموذج التصنيع كنا نعتقد بأن النمو ممكن أن يتحقق من مكان آخر
    Mevcut üretim ile büyük teknoloji inovasyonları, üretimin büyük tekrar icadını gerçekleştirmek için bir araya gelseler ne olurdu? TED ماذا لو كان التصنيع الحالي والابتكارات التكنولوجية الكبيرة جاءت معًا لصنع التجديد التصنيعي الكبير القادم
    Normalde başka insanların talihsizliklerine sevinmem ama geri dönüşüm cemiyeti adına, ha! Open Subtitles لا أفرح عادة لأحزان الآخرين، ولكني أضحك نيابة عن فئات اعادة التصنيع!
    İmalat ve ambalajlama sektöründe bir mühendistim. İyi bir geçmişim vardı. TED كنت أعمل مهندساً في التصنيع والتعبئة والتغليف. وكانت لدي خلفية جيدة.
    eğer 20 katlı bir binayı çimento ve betondan inşa etseydik süreç çimento ve 1,200 ton karbondioksit üretimi ile sonuçlanırdı. TED لو بنينا مبنى من عشرين طابق من الاسمنت والصلب، ستُنتج عملية التصنيع من ذلك الاسمنت 1200 طن من ثاني أكسيد الكربون.
    Birçok insan 3B baskının bildiğimiz şekliyle üretimin sonunu getireceğini düşünüyor. TED يعتقد الكثير أن الطباعة الثلاثية الأبعاد ستكون نهاية التصنيع كما نعرفه.
    Eğer bunu başarabilirsek, Hollywood'u taklit edebilirsek, doğrusu 3B üretime çözüm bulabilirdik. TED لذلك لو استطعنا سحب هذا الشئ خارجا، بشكل يحاكي هوليوود، فأنه يمكننا في الحقيقه نباشر التصنيع ثلاثي الأبعاد.
    - Bu gerçek bir içki üreticisi lisans numarası değil. Open Subtitles هذا ليس رقم رخصة التصنيع الحقيقي.
    Son devrimden bu yana üretimle ilgili olarak hiçbir şey yapmamış değiliz. TED الأمر ليس كأننا لم نفعل شيء في التصنيع خلال الفترة الماضية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more