Yardım mı etmek istiyorsun, o zaman her şey yolundaymış gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | تريدين المساعدة ؟ أوقفي التظاهر أن كل شيء بخير |
o zaman ne yapacağımı söyleyin yalnız ve üzgün... değilmiş gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | إذا قولي لي ماذا أفعل توقفي عن التظاهر أن ماتشعرين به |
Dinle Abby. Her şey iyiymiş gibi davranmayı denedim, ama öyle değil. | Open Subtitles | لقدحاولت التظاهر أن كل شيء على ما يرام ولكنه ليس كذلك |
Babam geri gelecek, geldiğinde değişmiş olacak gibi yapamıyordum. | Open Subtitles | التظاهر أن أبي سيعود و سيكون مختلفا إذا رجع |
Her şey yoluna girecek gibi yapamıyordum. | Open Subtitles | التظاهر أن كل شيء سيكون بخير |
Geri döndüğünden beri çok iyi davranıyor ama Jenna'yı kör eden Alison hiç var olmamış gibi davranamayız. | Open Subtitles | لقد كان سلوكها أفضل ما يكون منذ أن عادت ,لكن لا يمكننا التظاهر أن آليسون التي أعمت جينا لم تكن موجودة. |
Böyle bir şey olmuyormuş gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | كفّي عن التظاهر أن هذا لن يحدث. |
Hastalığı boyunca kimliğini yeniden şekillendirmesini izlemek; acısına şahit olup kabul etmeyi öğrenmek; seçimleri üzerine ayrıntılarıyla konuşmak, o deneyimler bana toparlanmanın önceki sağlığına kavuşmak demek olmadığını ya da zor şeyler zor değilmiş gibi davranmayı öğretti. | TED | مشاهدته وهو يعيد تشكيل هويته أثناء مرضه، أن أتعلم كيف أشاهد ألمه وأتقبله، أن نتحدث مع بعضنا عن خياراته.. هذه التجارب علمتني أن المرونة لا تعني العودة لما قبل حدوث الشيء، أو التظاهر أن الأشياء الصعبة لم تكن صعبه. |
Uykudan uyanıp burası Cinayet Kasabası değilmiş gibi davranmayı bırakmazsak hepimizin sonu Jake'in ki gibi olacak. | Open Subtitles | إنلمنفيق.. ونتوقف عن التظاهر أن هذه ليست مدينة القتل، (سينتهي أمرنا جميعاً مثل (چايك. |
Burada oturup her şey aynıymış gibi davranamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا التظاهر أن كل شيء هو ذاته |