"التعاقد" - Translation from Arabic to Turkish

• sözleşme
• anlaşma
• anlaşmayı
• Yüzeyle
• anlaşmadan

Birilerine bu foroğrafı satmak istiyorsanız, sözleşme ihlallinden size dava açacağız.
لو قمت ببيع تلك الصورة لأي شخص سنقاضيك لإخلالك بشروط التعاقد

Ama benimle alt sözleşme yapacaksan tamam.
ولكن إذا كنت تريد التعاقد من الباطن لي، هذا هو بارد.

Öyle bir anlaşma olmayacak. Ödenek Komitesi'nden geçemeyecek.
لن يكون هناك تعاقد لقد ضاع التعاقد في متاهات لجنه التقييم

Bir sürü insan bu anlaşmayı yapmak isteyecektir Fakat bizim bir geçmişimiz var
والكثير من الناس سيريدون عمل هذا التعاقد لكن التاريخ بجانبنا

Yüzeyle bağlantı talep ediyorum. Durum nedir?
نطلب التعاقد مع الصيانة ما هو الموقف؟

Şu andan itibaren Galweather, bu anlaşmadan alınmıştır.
جالويزر أصبحت خارج التعاقد بدءاً من هذه اللحظة اللعينة

Ona, bu tasarının geçmesi için ödeme yaıyorlar çünkü bu şirket gibi kar amacı güden diğer şirketler bu tasarı sayesinde daha fazla sözleşme kazanıp Sosyal Yardımdan değil parayla motive olacaklar.
إنهم يدفعون لها لقمة عيشها مقابل الموافقة على اليافطة لأنها ستعيد عليهم أرباحاً أكثر من التعاقد مع شركات ربحية مثلهم

Barton, Capitol Filmcilik seninle sözleşme yapmak istiyor.
شركة "كابيتول" لصناعة السينما تريد التعاقد معك يا "بارتن".

Muhtemelen NBA'den sözleşme yapmak için arıyorlardır.
.يبدو أن اتحاد السلة يريد التعاقد معك

Taraflar bunun etrafında sözleşme yapamaz.
ولا يجوز للأطراف التعاقد حول الأمـر

Evet, Jaclyn Wasinowski'yle düzüştüm ve evet, onda bir sürü uçuk var, ama onunla sözleşme imzalamadım.
نعم، أنا لم عقف مع جاكلين Wasinowski، و، نعم، وقالت انها لديها الهربس، ولكن لم أكن التعاقد عليه.

anlaşma anlaşmadır Abby'nin anlaması onun suçu değil
الاتفاق هو الاتفاق وليس خطئها ان آبي اكتشفت التعاقد

Örgütüm oldukça tanınan birinin ortadan kaldırılması için anlaşma yaptı.
تمّ التعاقد مع منظمتي للقضاء على بعض الأفراد البارزين

Cadılarla anlaşma yapıp aşağıdaki kutuyu açmaya çalışmak.
التعاقد مع الساحرات و فتح ذلك الصندوق الخطير في الأسفل؟

Harika bir akşam! Bu anlaşmayı imzalamamızda bize yardımcı olan çok özel birine teşekkür etmek istiyorum.
ثمّ شخص مميز للغاية أودّ شكره على إنجاح هذا التعاقد.

anlaşmayı feshetmelerinin imkanı yok.
وأنّه محال أن يدعونا ننهي التعاقد

- Ben anlaşmadan söz etmiyordum ki.
-لم أكن أتحدث عن التعاقد .