"التعامل معهم" - Translation from Arabic to Turkish

• onlarla baş
• Onlarla başa
• uğraşmak
• onlarla iş
• başetmemiz
• ve onlarla

Çocuklarınız benim sınıfımda çünkü okulda onlarla baş edebilen tek öğretmen benim.
الأولاد في فصلي لأنني المدرسة الوحيدة في المدرسة التي يمكنها التعامل معهم

Çocuklarınız benim sınıfımda çünkü onlarla baş edebilen tek öğretmen benim.
الأولاد في فصلي لأنني المدرسة الوحيدة في المدرسة التي يمكنها التعامل معهم

Bence gelirlerse Onlarla başa çıkabiliriz.
أعتقد أنه يمكننا التعامل معهم إذا جاءوا إلينا

Onlarla başa çıkabiliriz. İlkeli tanımla.
إنهم بدائيين, نستطيع التعامل معهم حدد بدائيين

Hepsiyle aynı anda uğraşmak gerektiğini biliyorum ama ben...
أعرف أنّه علي التعامل معهم في نفس الوقت ولكن

Bu ülkede onlarla iş yapabilecek çok fazla simsar yok.
ليسَهناكَالعديدمنالسماسرة في البلاد يُمكنهم التعامل معهم.

Şiilerin ne kadar önemli bir grup olacakları ve bizim onları anlamamız ve onlarla nasıl anlaşacağımızı bulmamız gerektiği ortadaydı.
وكان واضحا أن الشيعة يمثلون قوة لا يستهان بها، وسنفعل حسناً إن أستطعنا فهمهم وتعلّم كيفية التعامل معهم.

Onlarla olan anlaşmamı, uzun süredir takip etmenizin sebeplerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum dolayısı ile onlarla baş edebilirsiniz.
التي جعلتكم تتابعون صفقتي معهم منذ مدة طويلة، إذن تستطيعون التعامل معهم

Tek başıma onlarla baş edemeyeceğini söylemedim mi? Karışmanı kim söyledi?
لا تقول أنى استطيع التعامل معهم بمفردى

onlarla baş edebileceğimi sanmıştım.
ظننت اني قد استطيع التعامل معهم

Artık Onlarla başa çıkabilecek bir başkanımız olduğuna göre Sovyetler, önümüzdeki yirmi yıl boyunca sağdan, soldan, çaprazdan darbe almaya başlayacak.
سيأخذ السوفييت اليمين واليسار والجوانب للعشرين سنة القادمة بما أننا الآن نملك رئيساً يستطيع التعامل معهم

Onlarla başa çıkabilirim.
أستطيع التعامل معهم

Onlarla başa çıkabilirim.
يمكنني التعامل معهم

- Fazladan ilaç verip uğraşmak istememişler.
لقد افرطت بدواءها لذا، لايمكنها التعامل معهم

Amerikan Başkanları bu zorbalarla uğraşmak zorundaydı.
اولئك هم المستبدون الذين يتحتم على الرؤساء الأمريكيون التعامل معهم

Onlarla şimdi uğraşmak istemezsin, güven bana.
ثقى بى أنتى لا تريدين التعامل معهم الأن

Babam ve ben onlarla iş yapmaya alıştık.
اعتدنا أنا ووالدي التعامل معهم

Peki seni anlıyorum. Ama John onlarla iş yapmaktan nefret ederdi.
أعي ما تقوله ولكن (جون) كان يكره التعامل معهم.

Aslında, gerçek dünyada, fikir ayrılığına düşeceğiniz pek çok insanla tanışacaksınız ve onlarla birarada çalışmayı öğrenmeniz gerek.
ستقابلين الكثير من الناس الذين ستختلفى معهم ويجب عليكي تعلم كيفية التعامل معهم