Bu teknoloji 10 sene önce hayal ettiğimizden çok daha derine gitmemizi sağlıyor. | TED | هذه التكنولوجيا تمكننا من التعمق أكثر مما كان يمكن أن نتصور قبل 10 أعوام. |
Hallam'ın eğitimi öyle derine işledi ki, kişiliğinin bir parçası oldu. | Open Subtitles | إزدادت ضغوط المعركة على هالم.. و أخذت في التعمق,حتى أصبحت جزء من شخصيته |
Bence daha derine inmelisin. Daha önce hiç kötü bir şey yaptın mı? | Open Subtitles | أعتقد أنـه عليك التعمق في الدور , هل فعلت من قبل أي شيء شرير ؟ |
Aslında yapmaya çalıştığım şey, gen yapısının derinliklerine inmek... ki bu da çok daha zor bir iş. | Open Subtitles | ما أحاول حقا فعله هو التعمق التعمق في أساس الجينات والذي عادة يكون أكثر صعوبة |
Gerçi, hiçliğin derinlerine inmek biraz tehlikeli ama kabul edersen yapmaya hazırım. | Open Subtitles | يمكنني أيضاً التعمق في بعض الأشياء, أنا مستعد للقيام بهذا ان كنتِ كذلك. |
Bence, bastırılmış anılarını öylesine derine atmışsın ki bunlara ulaşabilmek için daha derin prosedürler uygulamamız gerekecek. | Open Subtitles | أعتقد أنك قمعت ذكرياتك عميقا لذلك يجب علينا تجربة المزيد من إجراءات التعمق |
Öyle bilgiliyim ki bu, başımı döndürüyor. | Open Subtitles | أصبحت شديد التعمق لدرجة أن هذا يجعل من رأسي تدور |
ınsanların en çok sevdiği şey aynı zamanda onu en derinden yaralayan şey olabilir. | Open Subtitles | الناس تحب الأكثر قدرةً على التعمق بإيذائنا |
Zamanımız azalıyor. Şimdi Kelly'e bir şans verelim. Ve gelecek hafta, daha derine ineriz. | Open Subtitles | الوقت قد حان , ونعطي فرصة كيلي , الاسبوع المقبل حتى نتمكن من التعمق. |
Gerçek değeri bulmak için daha derine bakılmalıdır. | Open Subtitles | الرجل عليه التعمق أكثر من أجل القِيمة الجقيقية. |
Karmaşık ortaklığımızda daha derine inmeden önce evine biraz yakın yerleri kazmanı öneririm. | Open Subtitles | قبل التعمق في شراكتنا المعقدة اسمح لي أن أقترح عليك أن تبحث قليلا بالقرب من منزلك |
Bir şey bulmak istiyorsan daha derine inmelisin. | Open Subtitles | إذا ترغب في إيجاد شيء عليك التعمق في البحث |
İşler biraz karışabilir. Ne kadar derine inmemizi istersin? | Open Subtitles | هذا قد يكون سيئاً، لذا كم تريد التعمق بها الأمر؟ |
Pekâlâ... detayına inmek istiyorsan kurşun istikameti vertebral arterleri ıskalamış. | Open Subtitles | حسناً، لو تريد التعمق فى هذا أجل، مسار الرصاصة فوت الشرايين الفقرية |
Bu kadını bulmak için daha derine inmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | علينا التعمق إلى الداخل لإيجاد هته المرأة |
Ondan hoşlanmadım. Daha derine inmek istiyorum. | Open Subtitles | لم تعجبني، أريد التعمق حولها. |
Unutmayın defansları hava toplarında etkili yani derin oynamaya korkmayın. | Open Subtitles | تذكروا ان الدفاع يركلون الكرة عاليا لذا لاتخفن من التعمق بالكرة |
Geçtiğimiz haftalarda bu derin incelemelerin birisinde mi çalışıyordu? | Open Subtitles | هل كان فى واحدة من تلك اللحظات التعمق فى الأسابيع القليلة الأخيرة؟ |
Hatta çok bilgiliyim. | Open Subtitles | بل شديد التعمق |
İnsanların en çok sevdiği şey aynı zamanda onu en derinden yaralayan şey olabilir. | Open Subtitles | الناس تحب الأكثر قدرةً على التعمق بإيذائنا |