"التعيسة" - Translation from Arabic to Turkish

    • sefil
        
    • mutsuz
        
    • zavallı
        
    • acınası
        
    • talihsiz
        
    • rezil
        
    Vagonları ve çadırları yakın sefil inekleri de telef edin. Open Subtitles أحرقوا العربات والخيم وفرَقوا تلك الأبقار التعيسة
    Böylesine bir parayla sefil hayatını değiştirme şansına sahip olabilir. Open Subtitles تلك الكمية من النقود لديه فرصة لتحويل حياته التعيسة بشكل جذري
    mutsuz bir aşık fırını yakmayı unutur. Open Subtitles المرأة التعيسة بحبها ستنسى أن تشعل الفرن
    Bir kaza, Dolores mutsuz bir kadının en iyi dostu olabilir. Open Subtitles الحادثة , دولوريس... . يمكن أن تكون أفضل صديق للمرأة التعيسة...
    Daha sonra duyduğum ilk şey o zavallı Alice'in çığlık çığlığa bağırması oldu. Open Subtitles ثم الأمر التالى الذى علمته ان هذه التعيسة أليس كانت تصرخ فى الأسفل.
    İşte burada da acınası çocukluğum hakkında kitap yazmayı düşündüm. Open Subtitles و ها أنا ظننت انني كتبت كتاباً عن طفولتي التعيسة
    Benimle geçirdiğin talihsiz günlere son vermek istiyorum. Open Subtitles فقط أود أن أنهى السنوات التعيسة التى قضيتيها معى
    Bana yardım etmeyi kabul edersen CIA'i hayatının daha az sefil olması için ikna ederim. Open Subtitles إذا وافقت على مساعدتي، وسأجعل وكالة الإستخبارات المركزيّة تجعل حياتك التعيسة أقل تعاسةً.
    Bu sefil hayatta başarabileceğim tek iyi şey zamanı geldiğinde ölmek. Open Subtitles الحسنة الوحيدة التي قد أحقّقها في هذه الحياة التعيسة هو الرحيل عنها في الوقت المناسب
    Bu sefil ülkedeki zavallı insanlar gibi sen de her şeyi unutmadan önce bil istedim. Open Subtitles قبل أنْ تنسى كسائر القاطنين البؤساء لهذه البلاد التعيسة كلّ شيء
    Newton'ın sefil aile hayatından uzak kalmasını sağlayan tek sığınağı şeylerin nasıl işlediğini anlama tutkusuydu özellikle de doğanın kendisinin. Open Subtitles ملجئ نيوتن من حياته العائلية التعيسة كان شغفه في فهم كيفية عمل الأمور وبالذات الطبيعة بنفسها
    Şimdi, sefil yaşamlarınızda duyabileceğiniz en iyi müziği dinlemeye hazır mısınız? Open Subtitles الآن، هل جميعكم مستعدون لسماع أفضل الأغاني التي ستستمعون إليها في حياتكم التعيسة ؟
    mutsuz geçen çocukluğunu anlatır, biz de pisliğe acırız. Open Subtitles ربما يتحدث عن طفولته التعيسة و ربما نتأثر بهذا المعتوه و يصبح المجني عليه هنا.
    Yaşadıkları onca mutsuz ilişkinin ardından bir trafik kazasında tanışmışlar. Open Subtitles رغم كل علاقاتهم التعيسة تقابلا أثناء حادث سيارة
    Hem olduklarında en az mutsuz sonlar kadar gerçek olurlar. Open Subtitles و عندما تحدث يكون تأثيرها مثل النهايات التعيسة
    Neredeyse yalvamıştı bana, 38.000 dolarını almam ve onu zavallı yaşamından kurtarmam için. Open Subtitles لقد رجتني أن آخذ منها 38 ألف دولار لكي أخرجها من حياتها التعيسة
    O zavallı şanssız ruhlar Open Subtitles هؤلاء الأرواح التعيسة المسكينة. هم في غاية الحزن حقاً.
    zavallı, acınası hayatımın her bir dakikası aynı bu düğme gibi değersiz! Open Subtitles كل ثانية واخرى, في حياتي التعيسة, هي بلا قيمة كهذا الزر
    Şu acınası hayatında bir kere de olsa o kızı elde etmeni istedim. Open Subtitles كل ما أردته أن تحظى بالفتاة لمرة واحدة في حياتك التعيسة
    Kostümünüzün tek bir dikişini bile karınızın, çocuklarınızın yahut talihsiz ailenizin başka bir üyesinin hassasiyetlerini korumak için değiştirmeyeceğim. Open Subtitles لن أغير تطريز واحد من ردائك لحماية حساسية زوجتك أو أطفالك أو أي شخص من عائلتك التعيسة
    Walk bana ne kadar şanslı olduğunu söylememişti geçirdiğimiz talihsiz olaylardan önce tabii. Open Subtitles والت لم يخبرني كم هو محظوظ قبل الاحداث التعيسة التي حدثت مؤخراً
    Rasputia ile yaşadığım tüm rezil hayatımdan çok daha kıymetli. Open Subtitles اكثر من كل حياتي التعيسة معك يا راسبيوشا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more