O büyük bir yıldız. İkna edemedim. | Open Subtitles | والآن، بعدما صار نجماً كبيراً، لم أستطع التفاهم معه. |
Onunla pazarlık yapılamaz. O ikna edilemez. | Open Subtitles | لا يمكن التفاوض معه، لا يمكن التفاهم معه |
Tamam, belki ikna edebilirim. Neden olmasın? | Open Subtitles | ربما استطيع التفاهم معه |
Hitler'i yatıştırma ve ikna etme politikası gerçekten işe yaramıştı. | Open Subtitles | السياسة لإسترضاء (هتلر) التفاهم معه حقاً نجحت |
Flint'in tehlikeli olduğunu biliyorum ama ikna edilebilir. | Open Subtitles | أعرف أن (فلينت) خطر، ولكن يمكن التفاهم معه |