"التفكير بأن" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünmek
        
    • olduğunu düşünmeye
        
    • düşünmeyi bir
        
    Öyle bir kızın böyle bir deliyle müttefik olduğunu düşünmek korkunç. Open Subtitles من المريع التفكير بأن فتاة مثلها متورطة مع رجل مجنون مثله
    İşte bu yüzden, gece gündüz bu problemi çözmek adına her bir temel problem için uzmanlar grubunun çalıştığını düşünmek kolaydır. TED إذا من السهل التفكير بأن كل مشكلة كبيرة تحيط بنا هناك مجموعة من الخبراء كرسوا اوقاتهم لحلها
    Tek söylediğim günümüzde evliliklerin uzun süreceğini düşünmek bir hayal. Open Subtitles ما أعنيه ,أنه وهم كبير التفكير بأن الزواج يدوم في أيامنا هذه زواج من كل أثنين ينتهي بحزن وطلاق
    O dizide her şeyin koca bir şakadan ibaret olduğunu düşünmeye başlıyorum! Open Subtitles بدأت التفكير بأن كل شيء في ذلك العرض كان خدعة كبيرة
    Nesneleri şey olarak düşünmek dururken, çevremizdeki her şeyin birer nesne olduğunu düşünmeye alışkınsınız. Open Subtitles غيّر التفكير في الأشياء كـ"أشياء" جميعنا لدينا عادة التفكير بأن أي شيء حولنا هو شيء..
    Bu arada, onun hakkında düşünmeyi bir kenara bırakıp... Open Subtitles و أيضاً لا يمكنها أن تكف ...عن التفكير بأن
    Bu arada, onun hakkında düşünmeyi bir kenara bırakıp... Open Subtitles و أيضاً لا يمكنها أن تكف ...عن التفكير بأن
    Sanki tek şey düşünmek garip bizi bir araya tutan bir kan davası oldu. Open Subtitles من الغريب التفكير بأن الشيء الوحيد الذي كان يجمعنا هو العداء
    Sanki çok tuhaf bize kötü ikizler orada olduğunu düşünmek var şu anda olduğu gibi tam olarak aynı şeyi yapıyor. Open Subtitles إنه غريب جداً التفكير بأن لدينا توأم شرير هناك يفعلون الشيء نفسه الذي نفعله الآن
    Şahsen ben şunun altındaki her şeyin saf, lekesiz çikolata rengi olduğunu düşünmek isterim. Open Subtitles شخصياً، افضل التفكير بأن كل شيء اسفل ذلك نقي ولايشوبه شيء كالموكا
    Cesedin burada, altlarında olduğunu düşünmek inanılmaz. Open Subtitles من المدهش التفكير بأن الجثة كانت هنا تحتهم
    Vay be. Herkesin terörist olduğunu düşünmek zor olsa gerek. Open Subtitles شئ مبهر ، لابد أنه من الصعب التفكير بأن الجميع إرهابيين.
    - Alison'ın evinde başkalarının oturacağını düşünmek çok garip. Open Subtitles إنه من الغريب جداً التفكير بأن إناساً آخرين
    Tam da affedilebilir bir yanın olduğunu düşünmeye başladığımda. Open Subtitles كنتُ بدأت التفكير بأن هناك ما قد ..يُغيركَإلىشخصٌأفضل !
    nedeni muhtemelen yüzyıllar öncesine dayanıyor, fakat henüz ciddi bir durum aldı, çünkü hergün toplumumuz hakkında kararlar veriyoruz. Eğer sanatın bilimden farklı olduğunu düşünmeye devam edersek ve şöyle konuşmanın hoş olduğunu düşünürsek, "Buna kafam basmıyor, bundan da bir şey anlamıyorum." bazı sorunlarla karşı karşıyayız demektir. TED'deki hiç kimsenin böyle düşünmeyeceği TED مختلفة ومنفصلة، وهذه الفكرة على الأرجح قُدمت قبل قرون مضت، لكنها تصبح حرجة الآن لأننا نأخذ قرارت حول مجتمعنا كل يوم، وإن واصلنا التفكير بأن الفنون منفصلة عن العلوم، وواصلنا التفكير بأنه من الجميل القول، " أنا لا أفهم أي شئ حول هذا الشئ، أنا لا أفهم أي شئ حول الشئ الآخر." عندئذ ستكون لدينا مشاكل. أنا أعرف أنه لا يوجد شخص هنا في تيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more