"التفكير في ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bunu düşünmek
        
    • Bunu düşünmeyi
        
    • düşünebilirsin
        
    • düşün
        
    • düşünmeye
        
    • düşünebilir
        
    • düşünecektin
        
    Şimdi Bunu düşünmek ne tuhaf. Tuhaf geliyor. Open Subtitles أنه لغريب جدا إعادة التفكير في ذلك الآن، حقا.
    Yeniden asla olmaz ve Bunu düşünmek vajina nakli istememe neden oluyor. Open Subtitles لن يحدث ذلك مجددا و فقط التفكير في ذلك يجعلني أريد زرع مهبل جديد.
    Bunu düşünmeyi kesmelisin. Önemli şeyleri hatırlamalısın. Open Subtitles وعليك أن تتوقفي عن التفكير في ذلك عليك أن تتذكري الأشياء المهمة
    Evet diyebilirsin... ya da biraz düşünebilirsin düşünmek ister misin? Open Subtitles يمكنك قول نعم... أو هل يمكن أن تفكر في ذلك بعض الوقت هل تريد التفكير في ذلك ؟
    Yani bunu düşün adamım, bunu düşün. Open Subtitles أعني، التفكيرَ في ذلكَ يا رجُل، التفكير في ذلك
    Sadece nehri ve bizi düşünmeye devam et, tamam mı? Open Subtitles فقط تابع التفكير في ذلك النهر عنا، أتفقنا؟
    Bana göre böyle müthiş bir fikri sadece bir erkek düşünebilir. Open Subtitles بالنسبة لي, مجرد التفكير في ذلك سيكون فكرة رائعة
    Bunu çalıntı kurabiye satmadan önce düşünecektin ufaklık. Open Subtitles كان عليك التفكير في ذلك قبل أن تبيع بسكويت مسروق
    Belki, ama Bunu düşünmek hoş. Open Subtitles أعتقد، لكن من الممتع التفكير في ذلك.
    Bunu düşünmek bile istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد حتى التفكير في ذلك
    Benim işim Bunu düşünmek değil. TED وظيفتي ليست التفكير في ذلك.
    Bunu düşünmek istemezsin. Open Subtitles أنت لا تريد التفكير في ذلك.
    Belki Bunu düşünmek gerekir. Open Subtitles رُبما يجب علي التفكير في ذلك
    - Bunu düşünmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريدُ التفكير في ذلك.
    Bunu düşünmeni istemiyorum, o yüzden Bunu düşünmeyi bırak. Open Subtitles لا اريدك ان تفكر في ذلك لذلك توقف عن التفكير في ذلك
    Bunu düşünmeyi zar zor bırakmıştım. Open Subtitles بالكاد توقفت عن التفكير في ذلك
    Burada, Bunu düşünmeyi unutmuştum. Open Subtitles و هنا، نسيت التفكير في ذلك
    Sorun değil, düşünebilirsin. Open Subtitles لا بأس، بإمكانك التفكير في ذلك
    Dinle... - Bunu nasıl düşünebilirsin... Open Subtitles ...إسمعي - ...كيف أستطعت التفكير في ذلك حتى -
    Sadece paketlenmiş kemik olduğunu düşün. Open Subtitles حسنا، مجرد التفكير في ذلك العظام الملفوفة
    Görselleştirme çok güçlü bir olgudur. düşünmeye devam et. Hiç belli olmaz. Open Subtitles التخيل ظاهرة قوية، إن واصلت التفكير في ذلك فلا تدري ما قد يحدث
    Sadece bunu düşünebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك التفكير في ذلك ؟
    Bunu insalara çalınmış mal sattığını söylemeden önce düşünecektin. Open Subtitles كان عليك التفكير في ذلك قبل أن تقول للناس أنك تبيع مسروقات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more