"التفهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlayış
        
    • anlayışlı
        
    • Anlayışın
        
    • anlayabilirim
        
    • anlayışı
        
    • anlamalısın
        
    Ama eğer bir oyun yapımcıları konferansına gitseniz, tüm konuştukları duygu, amaç, anlam, anlayış ve his olacaktır. TED ولكن إذا ذهبتم إلى مؤتمر إنتاج الألعاب الإلكترونية ما يتحدثون عنه هو العواطف والأهداف المعاني، التفهم والمشاعر
    anlayış, nezaket ya da acıma duygusu... mümkün olan başka hiçbir şey... Open Subtitles التفهم , الطيبة أو الشفقة عندما لا يكون شيء آخر غير هذه الأشياء متاحا
    Eğer her şey için izin almak ve anlayış için yalvarmak zorunda olursam, liderliğin ne anlamı kalır? Open Subtitles ان كان يجب ان تحصل على الامر وتتوسل الى التفهم فى كل شىء فأى نوع من القاده انت؟
    Ve bir çok şey yaşadığını biliyorum. Olmam gereken kadar anlayışlı olmadığımı hissediyorum. Open Subtitles و أعلم أنك تمر بالكثير وأشعر أنني لم أكن بذات القدر من التفهم
    anlayışlı olmak gerekir. Şahsi olarak kürtaja karşı olsanız da kadınların seçme hakkı için mücadele edebilirsiniz. TED وأيضا التفهم حتى لو كنت ضد الإجهاض شخصياً، بإمكانك مواصلة الدفاع عن حق المرأة في الإختيار
    Teşekkür ederim Anlayışın için. Open Subtitles شكرا لك على التفهم
    Şimdi daha da kızıyorsun. Bu güzel. bunu anlayabilirim. Open Subtitles الآن أنت غاضب أكثر هذا جيد يُمكنني التفهم
    yani çocuklarımıza, sevgimizin yarısını, saygıyı anlayışı, desteği... verebiliriz. Open Subtitles أطفالنا نصف الحب ، الاحترام التفهم ، الدعم
    Jamie ile her zaman ilgileneceğini biliyorum, sadece ama şunu anlamalısın ki ona bir şey olmasına asla izin vermeyeceğim. Open Subtitles وأنا أَعْرفُ بأنّك دائماً تقوم بحماية جيمي، هو فقط .. عليك التفهم أنا لن أدع اي مكروه يصيبه
    Yani, sevgi ve anlayış benim ihtiyacım olduğunda neredeydi? Open Subtitles أين كان الحب و التفهم عندما أحتجت أنا له ؟
    Kabul etmenin getirdiği anlayış. Evliliğimizin ilk yıllarında yaşadığımız evi hatırlıyor musun? Open Subtitles التفهم الذي تغنى به من خلال قبوله للآخر. أتذكر، في أيام زواجنا الأولى،
    Alışılmışın dışında bir aşk ve bu özel aşklarının merkezinde anlayış bağışlayıcılık ikinci şanslar var. Open Subtitles وإنه لأمر مذهل , وخارج التوقعات , و وفي محور حبهم المميز يكون التفهم
    Zaman, sabır, anlayış. Bunlar vermesi zor olan şeyler. TED الوقت، الصبر، الرقة، التفهم -- هذه من الصعب إعطاءها
    Yaptığın hatayı itiraf edip, anlayış beklemelisin. Open Subtitles ... يجب أن تعترف بالذنب و تأمل في التفهم...
    Böyle bir anlayış beklemeye hakkım yok. Open Subtitles ليس لى الحق ان اتوقع مثل هذا التفهم ..
    Akıllı ve anlayışlı olman, alçakgönüllü davranman gerekir. Open Subtitles عليكِ أن تكوني حكيمة , و أن تظهري بعض التفهم و التواضع
    Bu anlayışlı ve nazik bakışlar sana yakışmış, Sam. Open Subtitles الظرافة و التفهم يبدوان جيدين عليك سـام
    Bu kadar anlayışlı olmana da müteşekkirim. Open Subtitles وأقّدّر مدى التفهم الذي أبديته
    Anlayışın için sağ ol. Open Subtitles شكراً على التفهم
    Anlayışın için teşekkürler. Open Subtitles حسناً... شكراً لكونكِ شديدة التفهم
    Şimdi daha da kızıyorsun. Bu güzel. bunu anlayabilirim. Open Subtitles الآن أنت غاضب أكثر هذا جيد يُمكنني التفهم
    Evliliğim bana sabır ve anlayışı öğretti ki bunu müşterilerime de aktarmaya çalışıyorum. Open Subtitles زواجى علمنى الصبر و التفهم و هو ما احاول تمريره لمرضاى
    Sally, annenin de benim de burnunla ilgili endişelendiğimizi anlamalısın. Open Subtitles (سالي)، يمكنك التفهم كيف أمك وأنا قلقين بشأن أنفك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more