Senin buzdolabında hâlâ sıcaklık dalgalanmaları var. | Open Subtitles | برادك لا يزال يقوم ببعض التقلبات في درجة الحرارة |
Üreme dönemindeki mevsimsel dalgalanmaları hesaba katarsan uyuyor. | Open Subtitles | إنها تتطابق في التقلبات الموسمية في دورات التكاثر. |
Ruh hali iniş çıkışlıydı. | Open Subtitles | كما تعلم، كانت لديها تلك التقلبات الذهنية |
Normal bir insanın 24 saat içindeki iniş ve çıkışlarını tartarak, süper kahraman olmasının daha eğlenceli olduğuna mı karar verdiniz? | Open Subtitles | أنت أخذت مهلة 24 ساعة لمعالجة التقلبات عن الأشياء العاديةةو إتخذت قرار أنه من الأفضل أن تكون بطل خارق؟ |
"kuantum dalgalanması"nın doğal bir mekanizma sağladığını ortaya çıkardı. | Open Subtitles | من خلال التقلبات الكمومية للنظْر في الكونِ المبكّرِ مع عدم الإنتظامات الصغيرة التي ستنشأُ المجرات فيما بعد. |
Termodinamik dalgalanmalar seminerinin ortasında uykulu görünme riskini mi alacaksın? | Open Subtitles | حقاً ؟ ستخاطر بالنعاس بمنتصف محاضرتك عن التقلبات الحراريّة ؟ |
Yani, ne zaman boş uzaydan çıkarabileceğiniz her şeyi çıkarmaya çalışsanız, kutunuz yine de, tüm bu dalgalanmalarla her zaman çalkalanıyor olur. | Open Subtitles | هكذا، كلما حاولت إزالة كل ما تستطيع من المساحة الفارغة، هو ما زال يفيض دائماً بكُل هذه التقلبات. |
Elbette inişlerimiz çıkışlarımız oldu. | Open Subtitles | طبعاً، مررنا ببعض التقلبات |
Sorun sadece sıcaklık ve yağıştaki yerel değişiklikler değil, aşırı derecede olması. | TED | ولا تقتصر فقط على التغيرات المحلية في الحرارة والأمطار، بل هي التقلبات الحادة. |
Piyasa dalgalanmaları bir çok sebepten meydana gelebilir. Bu yüzden verileri inceliyorum. | Open Subtitles | . في الواقِـع، التقلبات في السوقِ تـتأثر بعددٍ مِن الأشياءِ |
Bunu vücudundaki dalgalanmaları tespit etmesi için tasarladım böylece sana 30 saniye önceden uyarı verecek. | Open Subtitles | لقد برمجت هذا لكشف التقلبات ويُعطي تحذير لمدة 30 ثانية. |
Küçük güç dalgalanmaları ölçüyorum. | Open Subtitles | أتبين بعض التقلبات الصغيرة فى القدرة. |
Eğer sınavı ben hazırlasaydım, ...Tonry Schneider Metodu'ndaki, ...istatistiksel dalgalanmaları sorardım, ...çünkü, en sevdiğin konu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لو كنت من يمتحنكِ لسألتكِ عن التقلبات الإحصائية لمنهج تونري-شنايدر |
Bu ruh hali değişiklikleriyle senin yanında bulunması güvenli mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكد انه من الأمان العمل معه, بوجود هذه التقلبات المزاجية ؟ |
Ruh hali değişimleri hakkında veri toplayan bir cihaz yapmak istedik. Bu tanı koymak için çok önemliydi. | TED | وأردنا اختراع شيء بوسعه الإمساك بالبيانات الشخصية التي تنشأ عن التقلبات في المزاج والتي تمثل أمرا جوهريا في عملية التشخيص. |
Ayrıca çok karışık, bir sürü iniş çıkış var. | Open Subtitles | بجانب أنها كانت مُعقدة جداً ولديها الكثير من التقلبات |
veya galaksi kümeleri olması, çünkü pek kuantum dalgalanması var, dolayısıyla sorularımızdan birine, orda, görebildiğimiz evrende neden 100 milyar galaksi var sorusuna yanıt verir. | Open Subtitles | أو يصبح مجموعة من المجرات لأن هناك الكثير من التقلبات الكمومية، اذا انه يجيب على أحد - الأسئلة التي لدينا |
Kararımda ki son dalgalanmalar nedeniyle, ve bir başka insana güvenerek yaptığım hayatımın hatasından ötürü, toplu işten çıkarmaları duyurmaktan üzüntü duyuyorum. | Open Subtitles | بسبب التقلبات الأخيرة في أحكامي وللمرة الواحدة في حياتي، خطأ في وضع الثقة في بشري آخر أنا أعلن بحزن تسريحات جماعية للموظفين |
Deneyi gösterdi ki, eğer hiçlik bu saklı dalgalanmalarla doluysa elektronların yörüngesinde çok hafif bir yalpalamaya neden olacaktır. | Open Subtitles | تجربته أظهرت أنه إذا كان الفراغ ممتلىء حقاً بهذه التقلبات المخفية، عندئذ يؤدي ذلك الى دوران الألكتروناتَ |