Önsuç, geleneksel dedektiflere olan ihtiyacımızı bitirdi. | Open Subtitles | ما قبل وقوع الجريمة أزالت الحاجة الى المخبرين التقليديين |
Pek çok Arktik hayvanı değişen koşullar nedeniyle tehlike altında ve bu, geleneksel avcılar için de kötü bir haber. | Open Subtitles | حيواناتٌ عديدة من القارة الشمالية مهددة بفعل أحوال التغيير وتلك أيضاً أخبارٌ سيئة للصيادين التقليديين |
Burası en popüler halk pazarıdır. Burada birçok geleneksel performans sanatçısı var. | Open Subtitles | هذا أشهر سوق محلي مع فنانين المؤديين التقليديين |
Burası en popüler halk pazarıdır. Burada birçok geleneksel performans sanatçısı var. | Open Subtitles | هذا أشهر سوق محلي مع فنانين المؤديين التقليديين |
Pamela Ronald: Peki, ticari açıdan anlaşılması gereken en önemli şeyden biri de gelişmiş dünyada, Birleşik Devletlerdeki çiftçiler, organik veya geleneksel neredeyse tüm çiftçiler, tohum şirketleri tarafından üretilen tohumları satın alıyor. | TED | باميلا رونالد: حسناً بخصوص الجوانب التجارية شيء واحد مهم فعلاً لنفهمه وهو أنه في العالم المتطور، المزارعون في الولايات المتحدة، تقريباً كل المزارعين، سواء العضويين أو التقليديين يشترون البذار التي تنتجها شركات البذار |
geleneksel siber suçlular, | Open Subtitles | هناك مجرمو الإنترنت التقليديين |
(Alkış) Şimdi, bu liderlik, Afrikalıların yüzyıllardır bildiği... ...geleneksel liderlerden dağlar kadar farklı. | TED | (تصفيق) الآن ، هذه القيادة هي بعيدة كل البعد عن الزعماء التقليديين الذين عرفتهم إفريقيا لقرون. |
geleneksel Coblynau, asla yüzeye çıkmazlar ve kesinlikle cinayet de işlemezler. | Open Subtitles | الـ (كوبلناي) التقليديين لا يُظهرون أنفسهم، -ولا يقتلون أحد بالطبع |