| tanıştığım her Gestapo'da bir heyecan yarattım. | Open Subtitles | لقد سبق و أن أثرت الاضطراب في كل رجل من رجال الجستابو الذين التقيتهم |
| Bunların çoğu benim yıllar önce Karayipler'de tanıştığım insanlar. | Open Subtitles | أه, هؤلاء بالمعظم ناس التقيتهم عبر السنين في المحيط الكاريبي |
| Onlar sadece spor salonunda tanıştığım 20'ler meselesine fazla meraklı birkaç adam. | Open Subtitles | إنّهم بضعة شبابٍ التقيتهم في الصالة الرياضيّة و يحبّون حفلات العشرينيّات. |
| Kim bilir burada kaç tane piç peydahlanmıştır? | Open Subtitles | أتسائل ما هو عدد الأوغاد اللذين التقيتهم. |
| Kim bilir burada kaç tane piç peydahlanmıştır? | Open Subtitles | أتسائل ما هو عدد الأوغاد اللذين التقيتهم. |
| tanıştığım en zeki dört insan olan; Ed Boyden, Hugh Herr, Joe Jacobson, Bob Lander -- Extreme Bionics için çalışıyorlar. | TED | وهنالك أربعة من أذكى الأشخاص الذين التقيتهم في حياتي أيد بويدن، هيو هير، جو جاكوبسون، بوب لاندر يعملون على إنشاء مركز للبيولوجيا الإلكترونية القصوى. |
| Geçmişte tanıştığım kişiler olmasaydı... | Open Subtitles | rlm; لولا الأشخاص الذين التقيتهم في ماضيّ، |
| Sizlere Gospace vasıtasıyla tanıştığım arkadaşlarımı tanıştırmak istiyorum. | Open Subtitles | أود بشدة أن أقدمكم لبعض أصدقائي الذين التقيتهم أثناء ذهابي إلى شركة ( قوسبيس) |