"التقييد" - Translation from Arabic to Turkish

• Yasaklama
• Uzaklaştırma
• kararı
• tutanağına

Geçici Yasaklama emri konusunda haklı. Kısa sürede unutulur gider.
إنّه محق بشأن أمر التقييد المؤقت سيصبح هباءً منثورا قريباً

- Yasaklama emrini kaldırtmamı istiyorsun.
أنت تريد مني أن أزيح أمر التقييد النظامي المؤقت عن كاهلك

Yasaklama emri sürdüğü sürece kullanamayacakları bir para.
والذي لا يمكنهم استخدامه قبل أن ينتهي أمر التقييد

Bana bu Uzaklaştırma kararını söylemeliydin.
أنت كان يَجِبُ أنْ تُخبرَني عن طلبِ التقييد.

Uzaklaştırma kararı beklenmedik şekilde kaldırılana kadar, Anne onunla yanlız kalmamalı.
أَو طلب التقييد يُبطَلُ بطريقة سحرية، آن لا يَجِبُ أنْ تُتْرَكَ لوحدها مَعه.

Eğer zapt tutanağına karşı gelirsen serifi basına salarım.
إذا خالفت أمر التقييد مجدداً فسأجعل قائدة الشرطة تعتقلك

Yasaklama emri vermek için yeterince sebep var.
سمعت بما يكفي لأنظر بخصوص طلب التقييد هذا

Bugün kazandığın Yasaklama emri savunmasını hâkim asla onay vermezdi zaten.
الجلسة التي ربحتها اليوم بخصوص طلب التقييد القاضي لم يكن ليمنحهم ذلك

Sadece opsiyon sürenizin dolduğundan dolayı savcının size geçici Yasaklama emri verdiğini göremiyorum.
ولكن لا أرى أي قاضي يمنحكم اذن التقييد المؤقت خصوصا وان خياركم انتهت صلاحيته

Yasaklama emri hataydı. Geri alamaz mıyız?
أمر التقييد كان خطأً منّي ألا يمكننا إلغاؤه و حسب ؟

Zira Yasaklama emrini ihlal ettiğin için seni tutuklayabilirler.
حتى يستطيعوا القبض عليكِ لاختراقكِ أمر التقييد

Yasaklama emrinden haberin var mı?
ماذا تعرف بشأن أمر التقييد الصادرُ ضده

Yasaklama emrini iptal etmek için geldim. Böyle düşündüğün için üzüldüm.
أتيت إلى هنا لأنهي أمر التقييد المؤقت

- Ben de geçici Yasaklama emri vermiyorum.
وانا لن أمنح أمر التقييد المؤقت

Hayır. Uzaklaştırma emrinin nasıl işlediğinden farkın yok mu?
مُحالٌ ، مُحال ، هل تفهمُ كيف يعمل أمرُ التقييد ؟

Belki Uzaklaştırma emrinin süresi dolduğu ve yenileyemediğim içindir.
ربما هذا بسبب امر التقييد ضده لا يمكنني تجديده

Uzaklaştırma emrinin onu uzak tutacağını mı düşünüyorsun?
اتظن ان امر التقييد سيبقيها بعيداً؟

Uzaklaştırma emri sadece bir kağıt parçası.
أمر التقييد مجرد قطعة من الورق

Uzaklaştırma kararında seninle ilgili bir hüküm yoktu.
قرار التقييد ما ذكركِ

Evet, ayrıca maktulün daha önce darp nedeniyle aldırmış olduğu yaklaşmama kararı da elimde.
أجل، بالإضافة إلى أمر التقييد الذي أصدرته الضحيّة ضدّ موكّلك للإعتداء الجسدي!

Onu kamerayla takip edecektim ama zapt tutanağına karşı gelemem.
كنت سألاحقه مع كاميرا ولكني سأخالف أمر التقييد