"التكفير عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • telafi
        
    • Kefaret
        
    • tövbe
        
    • kefaretini
        
    • affettirmeye
        
    Beni affetmeni istiyorum. telafi etmeye çalışacağım, tamam mı? Open Subtitles .أنا أستسمحك سأحاول التكفير عن هذا، موافقة ؟
    Yaptığı pisliği telafi etmeye çalışıyordu. Open Subtitles إنه يحاول التكفير عن الفوضى التي تسبب فيها
    Hatanı telafi etmenin yolu olduğunu mu düşünüyorsun? Çocuğu kurtarabileceğini, olanları geri alabileceğini mi? Sanıyorsun? Open Subtitles أتظن بأن هذا نوعاً من التكفير عن الذنب لقد أنقذت الفتى، تريد القيام بذلك مجدداً
    Bunun çok güçlü bir Kefaret ödeme arzusu... olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقد بوجود رغبة قوية هنا في التكفير عن أفعالك ؟
    Şimdi suçluluk duymanın sırası değil. Kefaret mi istiyorsun? Open Subtitles ليس الآن هو وقت الشعور بالذنب، أتريد التكفير عن ذنبك؟
    - tövbe etmek için son çabası birlikte yaptıkları korkunç şeyler için eski ekip arkadaşlarının infazı. Open Subtitles وسيلته الأخيرة في التكفير عن ذنبه كانت قتل جميع أفراد فريقه القديم. ليكفر عن كل الأشياء الرهيبة التي فعلوها معاً.
    Bütün gün burada durup özür dileyebilirim ama günahlarımın kefaretini iyilik yaparak ödemeyi tercih ederim. Open Subtitles يمكنني الوقوف هنا طوال اليوم أعتذر لكنّني أفضّل التكفير عن ذنوبي بالعمل الطاهر الشريف
    Günahlarımı affettirmeye çalıştım ve kefaretimi ödedim. Open Subtitles وحاولت التكفير عن ذنوبي وتبت فعلًا
    Çünkü ben yaptığım şeyleri telafi etmeye çalıştım. Open Subtitles لأنى كنت احاول التكفير عن الاشياء التى ارتكبتها
    İzleyin. Yalnızca yaptıklarımı telafi etmekle uğraşacağım. Open Subtitles على الرحب والسعة، لن أفعل شيئاً سوى التكفير عن أفعالي
    O gün bu gündür her anımı bunu telafi etmek için geçirdim. Open Subtitles ولقد قضيت كل لحظة منذ ذلك, محاولاً التكفير عن ذلك.
    Sana suçlarını telafi etmen için bir şans sunuyorum Caliban. Open Subtitles ‫أنا أعرض عليك إمكانية التكفير ‫عن ذنوبك
    Bu sözlerin çok uzun bir süre kulaklarında yer edeceğini ve sırf düşününce bile bunu telafi etmek isteyeceğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أن تلك الجملة ستؤلم أذنيك لفترة طويلة وأنّك ستودّين التكفير عن مجرّد التفكير في ذلك.
    İyilişmenin aşamalarından biri de, yaptığın tüm yanlışları telafi etmektir. Open Subtitles أنا من أشد المعجبين بـ"بروليان" الآن إحدى مراحل التعافي هيّ التكفير عن كلّ خطاياي
    telafi etmeme izin verin. Open Subtitles إسمحي لي أن أحاول التكفير عن خطأي
    En çok da ben. Bunu telafi etmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنا من بين الكل, أحاول التكفير عن ذلك
    Ailene yaptığı şeyi telafi etmek istemişti. Open Subtitles كان يحاول التكفير عن ذنبه في حق عائلتك
    Kefaret olarak beni kararlaştırarak onlarla iletişim kurmayı kabul etti. Open Subtitles و موافقته على الإتصال بهم يبدو لي كنوعٍ من التكفير عن ماضيه
    Kefaret ölüm anlamına gelmez. Open Subtitles أتعلمين، التكفير عن النفس لا يعني الموت.
    Haset ölümcül bir günahtır. Suçunu itiraf ediyor musun? Suçumu kabul ediyorum ve günahlarımdan tövbe ediyorum Open Subtitles هل تعترف انك أخطأت ؟ أعترف اني أخطأت, و أريد التكفير عن ذنبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more