TV dizisinden kareler bu kitaba da girdi. | TED | لقطات من الحلقات التليفزيونية نقلت للكتاب |
Buradayken TV şovumu izlemeni istiyorum. | Open Subtitles | إنك الآن هنا يا ماكس أتمنى أن تشاهد شيئاً من برامجي التليفزيونية |
Burbank'a gidip TV şovunda ödül vermeliyim. | Open Subtitles | يتوجب عليّ أن أذهب إلى بوربانك وأقدم هناك جائزة لأحد البرامج التليفزيونية |
Birkaç yılım daha var. Daha sonra, gençliğim televizyon filmleriyle sınırlı kalacak. | Open Subtitles | لم يتبقّ لى إلّا بعض السنوات الجيّدة وبعدها لن أصلح إلّا للأفلام التليفزيونية |
televizyon haberleri bile, gözün büyülü işlevinin her şeyin merkezinde oluşuna tanıklık ediyor. | Open Subtitles | حتى نشرات الأخبار التليفزيونية تشهد على حقيقة بأن مهمة العين السحرية موجودة في مركز كل الأشياء |
Maylin ve Block televizyon şovu için yarışmacıları arar. | Open Subtitles | ميلين اند بلوك لاكتشاف المتسابقون للعرض التليفزيونية |
Fırtına, kablolu yayınımızı devre dışı bırakmadı. | Open Subtitles | العاصفة لم تتسبب بقطع وصلة القنوات التليفزيونية عنّا |
Saçından, kilolarından... ..TV'deki son berbat programından da bahsetmeyeceğim. | Open Subtitles | وأحدث التفاهات التليفزيونية التى قامت بها |
Profesör O'Blivion erotik ve siddet içeren TV şovları, duyarsızlığa gayri insaniliğe mi yol açıyor? | Open Subtitles | بروفيسور هل تعتقد ان عروض الاثارة والعنف التليفزيونية تؤدي الي الهبوط والتدني للمشاعر الانسانية؟ |
TV onlara yardımcı olacak mı sence? | Open Subtitles | هل تعتقدين ان بعض الجرعات التليفزيونية من الممكن ان تساعدهم؟ |
TV reklamları da haftaya başlıyacak. | Open Subtitles | بالإضافة للدعاية التليفزيونية التى ستبدأ من الأسبوع اقادم |
- televizyon fikirleri demişken, şehirde hayatını yaşamaya çalışana bayan bir TV yazarı hakkında bir şovu alır mıydın ve bir de, kız vampirmiş, sanırım. | Open Subtitles | بالحديث عن الأفكار التليفزيونية, هل ستقوم بشراء مسلسل عن كاتبة تليفزيونية, تحاول العيش في المدينة, |
Sonunda herkesin sarılıp öpüştüğü TV şovları gibiydi. | Open Subtitles | كمثل تلك الأعمال التليفزيونية حيث يقوم الجميع بعناق بعضه البعض و يقوموا بالتقبيل في النهاية |
Hiç televizyon seyretmedi, ama en sevdiği dergi hala "TV Dergisi". | Open Subtitles | لم يشاهد التليفزيون أبدا ... ومع ذلك مازالت مجلاته الشهيرة أكبر دليل للبرامج التليفزيونية |
Açık görüşlü solun, göstermiş olduğu cinsel açıklık... ve saptırılmış TV şovları ve müzikler yüzünden, bu ülke doğrucana tuvaletin dibine gidiyor. | Open Subtitles | بسبب اليسار الليبرالي ... و صراحتهم الجنسية و برامجهم التليفزيونية المنحرفة و أغانيهم يقوموا بإنزال الدولة لمرتبة سيئة |
Ben de televizyon programıyla uğraşıyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | وأنا مع البرامج التليفزيونية هذا كل ما في الأمر |
Şafakla birlikte, doğu yakasındaki televizyon istasyonlarına teslim edilmiş olmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد لهذا أن يتم تسليمه إلى المحطات التليفزيونية في الساحل الشرقي بحلول الفجر |
Yakında büyük bir teftiş olacak ve televizyon önceliklerimi kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | هنالك تفتسش كبيرٌ قادم ولا أريد أن أخسر امتيازاتي التليفزيونية |
Duydunuz mu, zorbalar? Çocukları televizyon programlarında söylemek istemedikleri şeyleri söylemeye zorlamayın. | Open Subtitles | توقفوا عن جعل الأطفال يقولون أشياءاً فى برامجكم التليفزيونية |