- Önüne gelenle yatan, mini etek giyeni. | Open Subtitles | ترتدي التنانير القصيرة وتقيم علاقات متعددة. |
Hani altımızda etek, üstümüzde Hindistan cevizi bikinileri vardı. | Open Subtitles | أتذكرين عندما، بحقك كنا نرتدي التنانير وحمّالتي صدر على شكل جوز الهند |
Evet. Ne bikini, ne mini etek ne de hatlarını gösterebilecek herhangi başka bir şey. | Open Subtitles | أجل, أو البيكيني أو التنانير القصيرة أو أي شيء يظهر شكلك |
Fransa'da savaş uzadıkça etekler kısalıyordu. | Open Subtitles | التنانير أصبحت قصيرة في فرنسا، أيضًا، أثناء الحرب. |
Sonra kaçtı gitti ve ufacık etekler giyen bir model oldu! | Open Subtitles | و قد أصبحت الآن عارضة ترتدي التنانير القصيرة |
Rüzgar tam etekleri kaldırdığı sırada veya biri otobüse binerken bakarım. | Open Subtitles | سترفع الرياح أحد التنانير أو أن ساق جميلة ستركب أحد الحافلات. -هل كلامي صدمك؟ |
Pop müzikten tutun domuz yetiştiriciliğine atom santrallerinden mini eteklere kadar. | Open Subtitles | على كل شيء من موسيقى البوب الى تربية الخنازير. من ذروة محطات الطاقة إلى التنانير القصيرة. |
1968, mini etek giyiyorlardı. | Open Subtitles | في 1968 كانت الفتيات تلبسن التنانير القصيرة |
Hemşire, sana kısa etek de giydiriyorlar mı? | Open Subtitles | ؟ ممرض , هل يجعلونك ترتدي التنانير القصيرة ايضا ؟ |
etek giyebildiğimiz günler sayılı. En sonunda hepimiz yaşlanacağız. | Open Subtitles | لا تدوم أيّام ارتداء التنانير للأبد، فجميعنا نشيخ ونشارف على الموت |
Yani, bağırmak ve kısa etek giymek pek mütevazi sayılmaz. | Open Subtitles | أعني الصياح و إرتداء التنانير القصيرة ليست بالضبط من أفعال الملتزمون، أليس كذلك؟ |
Demek istediğim, etek yerine pantolon ona daha çok yakışıyor. | Open Subtitles | يعني أنا أعتقد أنها تبدو أفضل بالبناطيل مما تبدو عليه في التنانير |
Greendale'de ders vermeyi çok isterim, etek giymeyi de özledim. | Open Subtitles | "سأحب أن أدرس في "جريندييل و أنا إشتقت لإرتداء التنانير |
Bacaklarımın arasında sallanan canavar da beni kalem etek giymekten alıkoyuyor. | Open Subtitles | ولدىّ شيء مرن بين أرجلي والذي يمنعني من إرتداء التنانير |
Sen 10 yılları etek boylarından ölçebilirsin. | Open Subtitles | أنتي تقيسين العقود من خلال التغيير في طول التنانير. |
Ama mini etek ve mavi göze izin çıkmıştı. | Open Subtitles | لكن التنانير القصيرة و العيون الزرقاء يمكن إستثنائهم |
Evet bütün ölçülerdeki mankenler ama etekler çok kısa olmasın. Toksinler mi? | Open Subtitles | نعم كل المقاسات و لكن التنانير ليست قصيرة للغاية ، السموم؟ |
Tavşan kız elbiseleri, yüksek topuklu ayakkabılar ve etekler. | Open Subtitles | الأرانب الصغيرة و الأرانب و كعوب المتعريات و التنانير القصيرة |
- Neşe'den hoşlanmanın tek sebebi dar etekler giymesi ve blogunu beğenmesi. | Open Subtitles | السبب الوحيد أنك معجب بجوي أنها تلبس التنانير القصيرة ومعجبه بمدونتك |
Bir bakışınla kızların etekleri tutuşur. | Open Subtitles | أنت تطرف عينك، وتسقط التنانير. |
Uzun saça, köylü işi eteklere ve sandaletlere inanırsın. | Open Subtitles | تؤمنين بالشعر الطويل و التنانير الواسعة الطويلة والصنادل |
Doğru. Birkaç tane mini etekli, birkaç tane de üztsüz fotoğraf verirsen... Boom. | Open Subtitles | صحيح, فقط بضعة صور من تحت التنانير, و بضعة صور لثديك, وستصبحين مشهورة هذا |