"التنفس و" - Translation from Arabic to Turkish

    • nefes
        
    nefes alma güçlüğü çekiyorum ve T hücre seviyesi düşük. Open Subtitles أُعاني من صعوبة في التنفس و مستوي خَلاَيا تَّائِيَّة منخفض
    Ve çıkmaya hazır olduğunda bacakların hareket edemediğinde, ciğerlerin nefes alamadığında gözlerin göremediğinde bileceksin ki herşey daha yeni başlıyor. Open Subtitles ..وعندما توشك أن تخرج و ساقيك لا تستطيع التحرك و رئتيك لا تستطيع التنفس و عينيك لا تستطيع أن ترى
    Bu kadın yavaşça ölüyor çünkü; yüz kemiklerinin içindeki iyi huylu tümörler ağzını ve burnunu tamamen kapatmış, bu nedenle nefes alamıyor ve yemek yiyemiyor. TED هذه المرأة تموت ببطء لأن أورام حميدة في عظام وجهها قد دمرت بالكامل فمها وأنفها، لذا لا تستطيع التنفس و الأكل
    Eğer böyle yapmaya devam edersen, en sonunda yemek, nefes almak ve rahatlamak için bir tüpe ihtiyacın olacak. Open Subtitles فسينتهي بكِ الأمر بالأكل و التنفس و الشرب
    Zorlukla nefes alan bir tane, kalbinin yarısı çalışan bir bebeğim var. Open Subtitles لديّ طفلة واحدة بالكاد يمكنها التنفس و واحدة بنصف قلب
    nefes alamamıştım ve sebebini bilmiyordum ve sonra dartları duydum. Open Subtitles لم استطع التنفس و لم اعلم لماذا وبعد هذا سمعنا الضرب.
    3 hafta sonra 37. Zor nefes alıyor ve göğüs ağrısı var. Open Subtitles 37عاماً خلال 3 أسابيع، عنده صعوبة في التنفس و الام الصدر
    Yani, çok dardı, nefes alamadım ama... Open Subtitles أنا أقصد , انه . . ضيقاً للغاية و لا أستطيع التنفس , و لكن
    Şoför zorla nefes alıyordu sonra kendin geçti ve birden bire devrildik. Open Subtitles السائق كان لديه مشاكل في التنفس و انهار فجأة و اصبحنا كلنا في فوضى
    Hava yolu, nefes alma ve Dolaşım, bu işin A-B-C'si Open Subtitles و هذا يرمز للتهوية و التنفس, و الدورة الدموية
    nefes alamıyorum. Kimi arayacağımı bilemedim. Yardım edin. Open Subtitles لا أستطيع التنفس و لم يعد هناك من أتصل به أرجوك
    nefes alamama,mide bulantısı. Sana diyorum,aynısı anneme de oldu. Open Subtitles ضيق التنفس و الغثيان إنها نفس أعراض والدتي
    nefes almakta zorlanıyorum, ayrıca göğsümde de ağrı var. Open Subtitles لدى صعوبة أكثر فى التنفس و بعض الألم فى صدرى
    Altındayken nefes alamadığın birisiyle seks yapmak gerçekten acaip zor. Open Subtitles من الصعب ممارسة الجنس مع شخص، لا يمكنك التنفس و أنت أسفل منه
    nefes darlığı ve göğüs ağrılarından şikayet ediyordu. Open Subtitles لقد كان يُعاني من ضيق في التنفس و ألام في الصدر
    nefes alıyor ve hayati belirtileri şimdilik iyi. Open Subtitles وهي التنفس و الحيويه لها على ما يرام في الوقت الراهن.
    nefes daralması ve görüş alanımda beyaz noktalar. Open Subtitles نقص في التنفس و بقع بيضاء في مجال بصري -تقدم
    nefes almaya devam edin. Kollarınız hâlâ serbest. Open Subtitles , و أستمروا في التنفس . و التدلى
    Ve bacakların hareket edemediğinde ve akciğerlerin nefes alamadığında vegözleringöremezolduğunda. bununsadecebaşlangıçolduğunu göreceksin. Open Subtitles وعندما لا تستطيع ساقيك التحرك" "و لا تستطيع رئتيك التنفس "و لا تستطيع عينيك أن ترى"
    nefes alıp vermeye yoğunlaşın, orada olduklarını fark etmezsiniz bile. Open Subtitles ركز على التنفس و لن تلاحظ حتى انهم هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more