"التنقل" - Translation from Arabic to Turkish

    • hareket
        
    • seyahat
        
    • yolculuk
        
    • ulaşım
        
    • transit
        
    • Işınlanma
        
    • yer
        
    • gezmeyi
        
    • etrafta
        
    • dolaşma
        
    Ölçeğin diğer ucuna gittiğimizde, atalarımız hiçbir zaman kainat içerisinde ışık hızına yakın hızlarla hareket etmek zorunda kalmadı. TED بالإنتقال إلى الطرف الآخر من القياس، لم يكن يتعين على أسلافنا.. التنقل عبر الكون بسرعات تقترب من.. سرعة الضوء.
    Trafik tıkanıklığı dolayısıyla acil durum araçları bile hareket edemiyor. Open Subtitles بسبب ازدحام السير، صار التنقل مستحيلا حتى على سيارات الإسعاف
    Tümör hücreleri kan damarları içinde seyahat edebilir. TED بإمكان خلايا السرطان التنقل في هذه الاوعيه.
    Günümüz dünyasında göçmenlerin seyahat özgürlüğünden keyif aldıkları söylenemez. TED المهاجرون لا يتمتعون بحرية كبيرة في التنقل في عالمنا اليوم.
    Tanrım, ışınlanmanın; yolculuk, ekonomi, insani yardıma yapacağı etkiyi düşün. Open Subtitles فكِروا بما سيفعله التنقل الفوري بمسألة السفر والاقتصار والمساعدات الإنسانية
    Buna astral yolculuk diyorlar. Bununla, ruhumu onun evine yolladım Open Subtitles يسمَّى الظهور الوهمي، وعن طريقه يمكنني التنقل جسمياً
    ulaşım çok basit, herkes hareketliliğe beş dakikalık uzaklıkta. TED والمواصلات جميعها بسيطة جداً. الجميع على بعد خمس دقائق سيراً على الأقدام من التنقل.
    Ugarte'nin transit geçiş belgelerini Blaine'e bırakmasından şüphelendim. Open Subtitles برأي، يوغارتي ترك خطابات التنقل مع السيد بلاين.
    Öyle yaparak, bugün bize sıradan gelen hareket etme ve çok az emekle dünyayı dolaşma özgürlüğünü koruyacağız. TED لأنه بعمل ذلك سوف نحافظ على ما حصلنا عليه و أصبح من المسلمات وهو حرية التنقل والتنقل بسلاسة حول العالم
    Ballbot sisteminden dolayı, çok küçük bir ayakizine sahip ve hareket ettirmesi de kolay. TED بسبب نظام البالبوت، لديه موطئ قدم صغير للغاية ومن السهل كذلك التنقل به.
    İkincisi, gezegende büyük biyoçeşitlilik rezervleri yaratmalı ve onları hareket ettirmeye başlamalıyız. TED ثانيا ، نحتاج إلى أن يكون لدينا إحتياطي كاف في التنوع البيولوجي على الأرض ، وعلينا بالسماح لهم في التنقل.
    hareket olağanüstü bir ayrıcalık ve aile büyüklerimizin hiçbir zaman hayal dahi edemediği birçok şeyi yapmamızı sağlıyor. TED التنقل ميزة رائعة، وسمح لنا بعمل الكثير مما لم يكن أجدادنا قادرين حتى أن يحلموا به.
    Dünyamızdaki seyahat eliptik geometri gerektirirken M.C. Escher'in eserlerinin çoğunda hiperbolik geometri kullanılır. TED التنقل في كوكبنا يتطلّب هندسةً بيضاويّة الشكل، بينما يعرض الكثير من فنِّ موريتس إيشر الهندسة القطعيّة الزائديّة.
    Laboratuvarımda vücutta seyahat edebilecek ve tümör arayabilecek küçüklükte bir kanser nanodedekörü yaptık. TED في مختبري، قمنا بصنع كاشف نانوي للسرطان متناهي الصغر الذي يمكنه التنقل في الجسم والبحث عن الأورام.
    Benim yaptığım kadar seyahat ettiğin zaman, başka yöne gitmeye alışıyorsun. Open Subtitles لا عندما تسافر كما أفعل تعتاد على التنقل والإستمرار
    Böylece üç boyutun her birinde yolculuk etmiş olursunuz. Open Subtitles إذاً هذا هو التنقل في الأبعاد الثلاثة كلها
    Tavşan deliği bu gece planlanmamış bir yolculuk için kullanılmış efendim! Ne? Open Subtitles لقد تمّ استخدام وسيلة التنقل مبكراً اليوم بدون إذن مسبق، سيّدي
    Katılımcıların ayırdıkları zaman ve yolculuk masrafları tarafımızca karşılanacaktır. Open Subtitles سوف يتم تعويضهم من اجل وقتهم ومصاريف التنقل
    Bu küçük mavi anahtarla şehrin kapılarını açabliirsin ve bu yeni ulaşım opsiyonu. TED لذلك مع هذا المفتاح الازرق الصغير بإمكانك أن تفتح مفاتيح المدينة وهذه الموضة الجديدة من التنقل
    Ugarte'nin transit geçiş belgelerini Blaine'e bırakmasından şüphelendim. Open Subtitles برأي، يوغارتي ترك خطابات التنقل مع السيد بلاين.
    Işınlanma neden bu kadar uzun sürüyor? Open Subtitles لماذا التنقل بالتخاطر هذا يستغرق وقتاً طويلاً ؟
    Bir süredir babamda kalıyoruz, daha iyi bir yer bulana kadar. Open Subtitles نحن نعيش مَع أَبِّي للفترة قصيرة، .حتى أَجدْ شيء أفضلَ .التنقل أرهق أماندا قليلاٌ
    gezmeyi çok severim ve farklı bölgeleri görmeyi severim. Open Subtitles أحب التنقل ومشاهدة كل أجزاء هذه الدوله
    Dolaşır, etrafta gezinir, bakınırlardı. Open Subtitles لقد اعتادوا التنقل التجول, والبحث عن الأشياء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more