"التنقيب عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıkarma
        
    • kazı
        
    • maden
        
    • sondaj
        
    Yanlış hatırlamıyorsam, spor malzemeleri işini sevmedin petrol çıkarma işini de. Open Subtitles لو أتذكر بشكل صحيح فأنت لم تحب وظيفة بائع السلع الرياضية أو وظيفة التنقيب عن النفط
    Altın çıkarma ekipmanlarıyla ilgiliymişsin. Open Subtitles أنتَ متخصص في معدّات التنقيب عن الذهب
    Petrol çıkarma hakları konusunda Bush'la görüşmek istiyor. Open Subtitles يريد اللقاء مع(بوش)بخصوص حقوق التنقيب عن النفط،لقد قلت له
    Altın için kazı yapamam anlamına gelmez. Ne istiyorsam yaparım. Open Subtitles هذا لا يعني أنني لا أستطيع التنقيب عن الذهب، وفعل ما يحلو لي
    Meğer asker değilmiş, bir budist tapınağının kazı çalışmalarını gözetleyen bir arkeologmuş. Open Subtitles وتبين أنها لم تكن جُنديه بل كانت عالمه آثار تُشرف على التنقيب عن القطع الأثرية من معبد بوذي
    Ama Grönland Başbakanı maden kotalarını konuşmak istiyor. Open Subtitles ولكن رئيس وزراء غرينلاند اراد التباحث لزيادة حصة التنقيب عن المعادن
    Dünya ulusları, hiçbir ülkenin Antarktika üstünde hak iddia edememesi ya da petrol ve maden aramaması konusunda anlaştılar. Open Subtitles صادقت أمم الدنيا على عدم أحقية أيّ دولةٍ بأنتاركتيكا، أو التنقيب عن نفطها أو معادنها
    Roy, tüm lnupiat'lara topraklarında sondaj hakkı için çok büyük paralar ödenecek. Open Subtitles روي يتقاضى المحليون راتبا ضخما مقابل حقوق التنقيب عن النفط في أراضيهم
    Garsonluk yaptım, kütüphane kitaplarını rafladım, en son olarak da petrol sondaj ekipmanları kiralayan bir firmada resepsiyonist olarak işe başladım. Open Subtitles عملت كنادلة , نضدت الكتب في مكتبة واخيرا استقريت بمهنة موظفة استقبال في شركة لتأجير معدات التنقيب عن النفط
    Jock, sen yürümeye başlar başlamaz seni kaptığı gibi, petrol çıkarma işini öğretmeye götürmüş. Open Subtitles جوك) خطفكَ حالما بدأت المشي) ليعلمكَ أعمال التنقيب عن النفط
    Meğer asker değilmiş, bir budist tapınağının kazı çalışmalarını gözetleyen bir arkeologmuş. Open Subtitles وتبين أنها لم تكن جُنديه بل كانت عالمه آثار تُشرف على التنقيب عن القطع الأثرية من معبد بوذي
    Ve yerel kazı çalışanları bana bir eş bulmaya çalışıyorlardı. Open Subtitles و... العمال المحليين تعمل في التنقيب عن الاثار حاول أن تجد لي عروسا.
    Düğünümde senin yeni koca ihtimallerine karşı maden çıkarmaya başlayacağız [Kikirdeme] Open Subtitles سوف نبدأ التنقيب عن زوجك الجديد في حفل زفافي
    Ya Grönland'dan petrol çıkacak. Yada biz sondaj yapmak zorunda kalacağız. Open Subtitles حفارات النفط في الأرض الخضراء أو لا ينبغي لنا التنقيب عن النفط هناك؟
    Dağ zirvesi kömürcülüğü, hidrolik kırılmayla doğal gaz üretimi, petrol için açık denizde sondaj ve fosil yakıt üretiminin en zarar verici şekli olan katran kumu gibi şeyler görüyoruz. Open Subtitles ترى هذا بنسف جبال بأسرها للحصول على الفحم التنقيب بحثًا عن الغاز الطبيعي التنقيب عن البترول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more