Üç hafta sonu üst üste çalıştım çünkü buna bugün ihtiyacınız var sanıyordum. | Open Subtitles | لقد عملت علية ثلاث عطلات اسبوعية على التوالى لأننى اعتقد انك تريدة اليوم |
Hiçbir yerde iki gece üst üste kalmıyor. | Open Subtitles | ولم تقيم في نفس المكان ليلتان على التوالى |
Üst üste beş maç kazansak bile... ancak yarı finale ulaşacağız. | Open Subtitles | و فزنا فى خمس مباريات على التوالى فقط للتأهل للمبارايات الشبه نهائيه |
İki dakika kala, Giants art arda dördüncü şampiyonluğun eşiğine geldiler. | Open Subtitles | أقل من دقيقتين علي المباراة العمالقة تقترب من النصر للموسم الرابع على التوالى |
Bunu üç ya da dört kez arka arkaya yaparsan, için dışına çıkar. | Open Subtitles | حاول عمل هذا ثلاث، أربع مرات على التوالى |
Bensonhurst'tan başka bir yere ayrılmayan bir katilin neden Flushing'te peşpeşe iki bomba patlattığını bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت متحير لماذا قاتل يركز تماما على بنسنهرست لقد قام بتفجيرين على التوالى فى فلاشينج |
6 kere üst üste "ayın öğretmeni" seçilmiş. | Open Subtitles | لقد أنْتخَبَت كأفضل مدرسة للشهر لست مَرَّات على التوالى |
Üç kere üst üste atla da sende kalsın. | Open Subtitles | قم ب 3 قفزات على التوالى حينها يمكنك ان تأخذه معك |
Üç kere üst üste atla da sende kalsın. | Open Subtitles | يمكنك حينها التوالى على قفزات 3 ب قم معك تأخذه ان |
On dolarına bahse girerim, üst üste iki kere vuramazsın. | Open Subtitles | -عشرة دولارات إذا أصبت أثنان على التوالى |
Onun en uzun süreli ilişkisi üst üste üç kucak dansıydı. | Open Subtitles | اطول علاقة لة كانت 3 رقصات على التوالى |
Üç yıl üst üste süren. | Open Subtitles | ثلاث سنوات على التوالى |
İki yıl üst üste olmaz. | Open Subtitles | ليس لسنتين على التوالى |
Kendi zamanında bowling oynar mıydın? Elbette. Siyah Giyen Adamlar Ligi'nde 3 yıl art arda şampiyon oldum. | Open Subtitles | سليك " انت بطل البولينج فى المستقبل ؟" بالطبع ثلاث سنوات على التوالى |
Arka arkaya 1647 yemektir, o salak cırt cırtlı cüzdanını çıkarmadın. | Open Subtitles | 1,647 وجبة على التوالى لم تخرج محفظتك الغبيه |
Arka arkaya 1647 yemektir, o salak cırt cırtlı cüzdanını çıkarmadın. | Open Subtitles | 1,647 وجبة على التوالى لم تخرج محفظتك الغبيه |
O ikisini asla üç gece arka arkaya devriyeye çıkarmamalıydım. | Open Subtitles | كان لا يتوجب عَلى جعل هاذين يذهبوا . فى دورية . ثلاثة ليالى عَلى التوالى . أنا والده |
Birkaç kötü gün peşpeşe öyle mi, Timmy? | Open Subtitles | يومان سيئان على التوالى أليس كذلك يا (تيمى) ؟ |