Bunda sonra, normal tuvalet kâğıdı kullanacağız, pamuklu süslü püslü olandan değil. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً، سنستخدم أوراق التواليت العادية ليست تلك ذي الجودة العالية |
- tuvalet kağıdını yırtamam. - Senin için ben yırtarım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن مزق ورق التواليت أنا سأمزق ذلك لك |
- Genelde tuvalet kağıdı atıp, kaçarlardı ama bunu yapanlar, işlerini biliyormuş! | Open Subtitles | لو كنت أستخدمت ورق التواليت كان سيبدو أفضل لكن مادمت قمت بهذا |
Üç: Sifonu çekmeden önce tuvalete hiç bakmam. | Open Subtitles | ثالثا أنا لا أنظر إلى التواليت قبل أن أشد السيفون |
tuvaleti kullanma. Malların lağıma gitmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا تستخدمي التواليت لا اريد ان يسقط ما بداخلك في البواليع |
tuvaletten boğazıma su kaçsaydı, ölebilirdim. | Open Subtitles | اذا كنت اشرب من التواليت, لكنت ميت بالفعل. |
- tuvaletin yerini söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هاى هلى يمكنك ان تخبرنى اين اجد التواليت انه فى الخارج الى اليمين |
Ve eğer siliyorsanız, tuvalet kağıdı kullanıyorsunuz ya da bunun mevcut olmadığı bazı yerlerde, gazete kağıdı, paçavra ya da mısır yaprağı kullanıyorsunuz. | TED | وإذا كنتم تستخدمون المساحة، ومن ثم ورق التواليت أو، في بعض مناطق العالم حيث أنه غير متوفر، صحيفة أو الخرق أو عرنوس الذرة. |
Yani ellerinize ihtiyaç duymadığınız, tuvalet kağıdının kullanılmadığı bir ortam. | TED | أنا أقصد أنه ليس هناك حاجة لاستخدام اليدين أو ورق التواليت |
Biliyor musun, iyi bir miktar tuvalet kağıdı aldım. | Open Subtitles | هل تعرف ماذا لدى ؟ لدى شحنة من ورق التواليت |
Sabun, çamaşır suyu, tuvalet kağıdı, peçeteler. | Open Subtitles | الصابون ومواد التبييض، وورق التواليت والمناديل. |
tuvalet kağıdı da öyle Madison. | Open Subtitles | حسنا ماديسون.. و كذلك يفعلوا مع ورق التواليت |
Umarım epey tuvalet kağıdına ihtiyacınız olur. | Open Subtitles | اتمنى ان تحتاج الكثير من ورق التواليت عندما تعود لوطنك |
Bir tuvalet temizleyicisi olarak çok fazla param yoktu. | Open Subtitles | ولم اكن املك الكثير بالنسبة لـ رجل التواليت |
Bugün koca bir paket orkit ve bir rulo tuvalet kağıdı harcadım. | Open Subtitles | لقد استهلكت علبة كاملة اليوم واستعملت الكثير من ورق التواليت |
Senin tuvalete attığını ben başköşeye koyarım. | Open Subtitles | و ما تضعه في التواليت اضعه في عبائتي هل اتضحت لك الصوره ؟ |
Beklerken sıkıştım, kıza söyledim ve tuvalete gittim. | Open Subtitles | كان علي أن اذهب إلى التواليت ، فأخبرتها بذلك |
tuvalete girdiğimde orada kimler duruyordu dersiniz? | Open Subtitles | وعندما دخلت إلى التواليت ، ترى من رأيت ؟ |
O, tuvaleti benim kafamı sokmak için kullanan bir adamı aldatıyor | Open Subtitles | انها تخون الرجل الذى أعتاد ان يضع رأسى فى التواليت, ليس هذا رأئع ؟ |
tuvaleti kullanmak için yardım gerekecek. | Open Subtitles | ستتحججين بالسـؤال عن طريق التواليت - جيبز |
Sana bunu soracağım aklıma gelmezdi ama tuvaletten çıkarılmış bir çöreği mi yiyeceksin? | Open Subtitles | لم أفكر أن عليّ أن أسألك عن ذلك و لكن هل أنت على وشك أن تأكل دونات خارجة من التواليت |
Tek yapman gereken, pamuğu tuvaletin kenarında gezdirip örnek almak, sonra da tüpe koyacaksın tüpün kapağını da kapattın mı, hop gidiyoruz. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو مسحها حول التواليت وبعدها ألقي بالعينة الى الأنبوب أغلق غطاء الأنبوبة، وهكذا سأذهب من هنا |