"التوترات" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerilim
        
    • tansiyon
        
    • gerginlik
        
    • gerilimler
        
    • gerginliği
        
    Kuzey ve Güney Kabileleri arasındaki gerilim kopma noktasına gelmişti. Open Subtitles التوترات بين قبائل الماء الشمالية والجنوبية قد وصلت نقطة الأنهيار
    20 Şubat'da yükselen gerilim ile kanlı perşembe olarak bilinen şiddetin en kötü günü yaşandı. TED توجت التوترات المتزايدة في أسوء يوم للعنف في العشرين من فبراير، والذي أصبح معروفاً باسم الخميس الدامي.
    Gündemdeki bir diğer konu da Kuzey Kore'de yükselen tansiyon. Open Subtitles قضيتنا الكبيرة الأخرى ، هى زيادة التوترات مع كوريا الشمالية
    Büyükelçinin öldürülmesiyle tansiyon yükseldi. Open Subtitles ازدادت التوترات مع الاعلان عن اغتيال السفير
    Bu iki aile arasındaki gerginlik, yerel siyasi iktidar üzerine bir anlaşmazlığın çıktığı 1913 yılına dayanmaktadır. TED التوترات بين تلك العائلتين يعود تاريخها إلى 1913 عندما كان هناك نزاعٌ على السلطة السياسية المحلية.
    Bu gerilimler, 1991 ile 2001 yılları arasında birtakım etnik tabanlı savaşların ve ayaklanmaların yaşanmasına sebep oldu. Open Subtitles تطورت هذه التوترات الى سلسة حروب عرقية وأعمال تمرد امتدت من 1991لغاية2001
    Neden Obama'nın başkanlığı ülkemizdeki ırkçı gerginliği hafifletmedi? TED لماذا لم تستطع رئاسة "باراك اوباما" تخفيف حدة التوترات العرقية في بلدنا؟
    Yunanlar ve Türkler arasındaki gerilim yüzünden, Kıbrıs adası üzerinden, Open Subtitles كان علينا أن مغادرة تركيا بسبب التوترات العرقية بين اليونانيين والأتراك
    Kore'deki gerilim tırmanıyor... Open Subtitles تستمر التوترات على شبه الجزيرة الكورية ..
    Bu yüzden erkekler arasındaki gerilim artıyor. Open Subtitles فتصل التوترات مبلغاً عظيماً بين الذكور.
    Sınırda gerilim tırmanmaya devam ediyor. Open Subtitles التوترات على الحدود تواصل التصاعد
    Şehirde gerilim hala yüksek. Open Subtitles عاصمة أمتنا حيث التوترات لاتزال مرتفعة
    Tarikat ve ajans arasındaki gerilim günlerdir yükseliyor, ATFEC'in... Open Subtitles التوترات بين المجموعة والوكالة قد تصاعدت لأيام منذ...
    Tüm bu romantizm içinde,aileye karışma, yüksek tansiyon. Open Subtitles والقيام بكل الأمور الرومانسية، و الإختلاط بالعائلة، والعديد من التوترات الخفية
    Uluslararası tansiyon Temmuz'un başında düşüktü. Open Subtitles فقد بقيت التوترات الدولية أوائل يوليو في حدود منخفضة
    Savaş yüzünden Vietnam'da tansiyon yükselmeye devam ederken... Open Subtitles في حين أن التوترات تتواصل بشأن الحربفيفيتنام..
    Bu sırada, babasının ondan karanlık bir sır sakladığını öğrenmesiyle Korra'yla babası arasındaki tansiyon iyice arttı. Open Subtitles في هذه الأثناء , التوترات عالية بين كورا وأبوها بعد أكتشافها أنه كان يخفي سرا عظيما
    İsrail Başbakanının bu ayın ilerleyen günlerinde meclise yönelik konuşma yapacağının duyurulmasının ardından, protestocuların bazılarının New York City'deki BM binasının önünde toplanmasıyla tansiyon giderek artıyor. Open Subtitles قارئ: التوترات تتصاعد كما بعض المتظاهرين قد بدأت بالفعل جمع هنا في مدينة نيويورك
    Ama İskoç sınırındaki tansiyon yıllardır yüksek Majesteleri. Open Subtitles لكن التوترات على الحدود الاسكتلنديه كانت حرجه منذ سنوات , سموك
    Sette gerginlik arttı ve Marilyn güvendiği ekibin desteğini kaybetmeye başladı. Open Subtitles تكدست التوترات في موقع التصوير و بدأت مارلين تفقد دعم الطاقم التي أصبحت تعتمد عليه
    Uluslararası gerginlik bu davada çok yüksek... Open Subtitles حسنا,مع كون التوترات الدوليه مرتفعه للغايه بشأن هذا
    Güvenlik güçlerinin elinde uzaylının kimliği ya da amacı hakkında hiçbir ipucu yok fakat başka bir saldırı korkusuyla gerginlik yükselişte. Open Subtitles قوات الشرطة ليس لديها دليل على هوية الفضائية او الدافع ولكن التوترات بدات في التصاعد
    Ve bu gerilimler evrimsel derin köklere sahiptir. Yani bencil davranış belli durumlarda kabul edilebilirdir -- dövüş ya da uçuşta. TED وهذه التوترات لها جذور عميقة فى عملية التطور. فالسلوك الأنانى هو متغير تحت ظروف معينة -- محارب أو هارب.
    Böylece en girişimci Afrikalılar sonunda hükumete çalışmak durumunda kalıyor, ve bu, yardıma bağımlı olmamızdan dolayı, ülkelerimizdeki politik gerginliği arttırıyor. TED إذاً الأفارقة المقدامين في النهاية سيعملون من الحكومة، وذلك أدى لزيادة التوترات السياسية في بلداننا بالتحديد ﻷننا نعتمد على المعونة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more