Rüzgar türbinleri inşa edip onları yerel elektrik şirketlerine pazarlıyor. | Open Subtitles | إنّه يبني التوربينات الهوائيّة ويؤجرّها لشركات الطاقة المحليّة |
Araba motorlarıyla jet türbinleri hatta piller bile. | Open Subtitles | ولكن بعد انقطاع التيار الكهربى لم يعد شئ يعمل لا محركات السيارات أو حتى التوربينات النفاثة. |
Çünkü bu dev türbinler gücün ne olduğu ve gücün ne yaptığı konusunda nihai ifadelerdir. | Open Subtitles | لأن هذه التوربينات العملاقة بالفعل هي التعبير النهائي عن كنه القدرة و عما تفعله |
Dex türbinler bozulursa diye burada kalsın. | Open Subtitles | التنفيذ المباشر يحتاج إلى البقاء في حالة التوربينات كسر. |
Güvenlik, makinist güvertesini kapatın. 3. türbin bölümünde davetsiz misafirlerimiz var. | Open Subtitles | الأمن ، أغلقوا طابق المحركات لدينا دخلاء في غرفة التوربينات القسم 3 |
Önemli olan şu ki arka planda bir türbin sesi duydum. | Open Subtitles | ما يهم هو أني سمعت صوت التوربينات في الخلف. |
Tom Türbün bir boyutlar arası geçit üzerinde çalıştığını söylediğini hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | تذكر عندما قال توم التوربينات وكان يعمل على بوابة transdimensional؟ |
Bunlar yeni bıçaksız türbinlerin dayanıklılığını %60'ın üstünde artıracak. | Open Subtitles | % أكثر من التوربينات الخالية من الشفرات بــ 60 |
Bu rüzgâr türbinlerini getiremezsek insanlar ölecekler. | Open Subtitles | لان الناس ستموت اذا لم نحصل علي هذه التوربينات |
Sonradan tamir edebilesiniz diye türbinleri parçalamadık. | Open Subtitles | لـقد تأكدنا بأن لا ندمر التوربينات لـتتمكنون من إصلاحهم. |
Dört jeneratörün ikisinin türbinleri çalışmıyor. | Open Subtitles | اثنين من مولدات التوربينات الاربعة لاتعمل |
Atomik bataryalara güç verin. türbinleri hızlandırın. | Open Subtitles | وصلوا البطاريات إلى مصدر الطاقة شغلوا التوربينات |
Harry. Başkan Green ile birlikte haftalardır rüzgar türbinleri arıyoruz. | Open Subtitles | . لقد نظرنا في امر التوربينات الهوائية منذ اسابيع مع المامور السابق . |
türbinler, pamuk, şeker bu tip boktan şeyler. | Open Subtitles | كما تعلم, التوربينات القطن أو بعض الأشياء الآخرى كالسكر مثلاً |
türbinler patlayıp, bütün santrali yerle bir edebilir ya da baraj çökebilir ve yoluna çıkan her şeyi silip süpürür. | Open Subtitles | التوربينات قد تنفجر و تدمر المبنى بأكمله أو أن السد قد ينفجر و يغمر بمياهه كل شيء في طريقه |
Bu türbinler çözeltiyi kek çırpıcısı gibi karıştıracak böylece kalsiyum hidroksit, flüoritle daha hızlı tepkimeye girecek. | Open Subtitles | هذه التوربينات ستمخُضُ المحلول كخليط الكعكة، لذا هيدروكسيد الكالسيوم سيتفاعل بسرعة مع الفلوريد. |
Eğer kapıyı açmaya çalışırsak türbinler havaya uçar. | Open Subtitles | ستنفجر التوربينات فى مستوى الشارع. على الموظفين... |
Bu türbin kanatlarının gümrük muayenesi eksik. | Open Subtitles | إنّ شفرات التوربينات هذه تفتقد وثيقة التخليص الجمركي. |
İşte bu, türbin problemi. | Open Subtitles | ها نحن ذا، لتحلين مسألة التوربينات. |
türbin bıçaklarında sıkıntı yok. | Open Subtitles | لا شيء خاطئ مع ريش التوربينات. |
Tom Türbün, Hızlı. | Open Subtitles | توم التوربينات. والإنتصارات. |
Ayrıca, türbinlerin çalışıp çalışmadığını da. | Open Subtitles | وتفقد وظائف محركات التوربينات |
Rüzgar türbinlerini birkaç hafta içinde teslim ederiz. | Open Subtitles | . نستطيع صنع التوربينات لكم في بضع اسابيع |
Eğer hava kilitlerini açarsak türbini CO2'yi dışarı vermek için kullanabilirler. | Open Subtitles | ربما اذا فتحنا منافذ الهواء واستخدمنا التوربينات لسحب ثانى أكسيد الكربون |