Ama yeni bağlantılarım kanalıyla sığır başına 28 dolara aracılık edebilirim. | Open Subtitles | وعلى الرغم من خلال بعض المعارف الجديدة أستطيع التوسط في سعر 28 دولارا للرأس. |
aracılık yapacağım bazı insanlarla söz konusu bu değişim kontrol edilebilir. | Open Subtitles | ومع الحلفاء المناسبين الذي أستطيع التوسط معهم يمكن التحكم في إتجاه تلك الحراكات |
Dava içinde Federalleri arayıp bizim için aracılık etmelerini isteyeceğim. | Open Subtitles | والآن بشأن القضية سأتصل بالمباجث الفيدرالية وأرى هل يستطيعون التوسط لصالحنا |
Buna ölçülülük denir. | Open Subtitles | إنه يُدعى التوسط |
Buna ölçülülük denir. | Open Subtitles | إنه يُدعى التوسط |
Hal böyleyken, kredi verenlerimizden biri, gelişmemiz konusunda bir arabuluculuk istiyor. | Open Subtitles | ومع هذا يريد أحد دائنينا التوسط لمعرفة مدى تقدمنا |
O halde izin verin de onlara para kazandıralım. Bu konuda, arabuluculuk oturumunda konuşmak için bir fırsatınız olacak. | Open Subtitles | سيكون لديكما فرصة لمناقشة الأمر في التوسط إن دمجنا الشركة فسيتلقى الدائنون |
Eyalet Savcılığı, Sosyal Hizmetler'e senin adına aracılık edebilir. | Open Subtitles | يمكن لمكتب المدعي العام التوسط في صالحك مع مكتب خدمات الأطفال |
Eyalet Savcılığı, Sosyal Hizmetler'e senin adına aracılık edebilir. | Open Subtitles | يمكن لمكتب المدعي العام التوسط في صالحك مع مكتب خدمات الأطفال |
Senin için aracılık edebilirim belki. | Open Subtitles | حسنا، ربما أكون قادرا على التوسط لك |
ölçülülük, Lois. | Open Subtitles | (التوسط (لويس |
ölçülülük, Lois. | Open Subtitles | (التوسط (لويس |
Yakın zamanda bu arabuluculuk hakkında kredi verenlerimizle irtibat kurduk, ...ve onlar da artık kredi verenlerimiz olmayacaklarını söylediler. | Open Subtitles | لقد تواصلنا مؤخرًا مع دائنينا بشأن اجتماع التوسط هذا وقد أخبرونا بأنهم ليسوا دائنينا بعد الآن |
arabuluculuk sürecini yaşamış olanınız var mı? | Open Subtitles | هل خاض أحد منكم عمليه التوسط هذه من قبل؟ |
Bu arabuluculuk bize oldukça sürpriz oldu zaten. | Open Subtitles | فقد فاجأنا هذا التوسط مفاجأة تامة |