Kardeşim kendi doğum günü yemeğini kaçırdı, çünkü yanlış zamanda yanlış yerdeydi. | TED | لم يحضر أخي عشاء عيد ميلاده لأنه كان في المكان الخطأ في التوقيت الخطأ. |
Aslında yanlış zamanda yanlış yerdeydim. | Open Subtitles | في الواقع لقد كنت في المكان الخطأ في التوقيت الخطأ |
Bilirsin, yanlış zamanda yanlış yerde olan tiplerden hani. | Open Subtitles | تعلمين، المكان الخطأ، التوقيت الخطأ و ما إلى ذلك |
Şu aptal bombacı çocuk da kim? Adam yanlış zamanda, yanlış yerde bomba patlatıyor! | Open Subtitles | -من الأبله الذي فجر القنبلة الخطأ في المكان الخطأ و التوقيت الخطأ |
Sadece yanlış zamanda, yanlış yerde olan birini. | Open Subtitles | في المكان الخطأ في التوقيت الخطأ |
yanlış zamanda, yanlış yerdeydi. | Open Subtitles | كان في المكان الخطأ و التوقيت الخطأ |
Üniversiteli Bay Beverly Hills yanlış zamanda yanlış yerde bulundu. | Open Subtitles | فتى جامعة (بفري هيلز) وجد نفسه في المكان الخطأ في التوقيت الخطأ |
Bu, Lateesha'nın aptalca bir karar verdiği an oldu ve Frances, yanlış zamanda yanlış yerdeydi. | Open Subtitles | وقتها فكرت (لاتيشا) في أن ترتكب حماقة (و تصادف فقط وجود (فرانسيس في المكان الخطأ في التوقيت الخطأ |
Bu sosyetik çocuk yanlış zamanda yanlış yerdeydi. | Open Subtitles | فتى جامعة (بفري هيلز) وجد نفسه في المكان الخطأ في التوقيت الخطأ |
Ve Frances yanlış zamanda, yanlış yerdeydi. | Open Subtitles | (و تصادف فقط وجود (فرانسيس في المكان الخطأ في التوقيت الخطأ |