Buradaki ise güneş patlaması ile gönderilen bir radyo dalgası. | Open Subtitles | في هذه الحالة، موجة إذاعية. كالتي تأتي من التوهج الشمسي، وهذا شيء مثير للاهتمام. |
Kusura bakmayın, güneş patlaması yüzünden sinyaller zayıf. | Open Subtitles | المعذرة, التوهج الشمسي سبب بعض المشاكل في الأرسال. |
O güneş patlaması dünyayı vurursa Tommy geri döndüğünde dünyadan pek bir eser kalmamış olacak. | Open Subtitles | إذا كان هذا التوهج الشمسي يضرب، لا يكون هناك الكثير من عالم اليسار عندما تومي يعود. |
Şuraya... bakın... amygdala yakınındaki parıltı... bu alanda beyin aslında hisleri kaynaştırıyor... ve duygularımızı hafızaya bağlıyor. | Open Subtitles | هناك... أنظري ذلك التوهج بالقرب من اللوزة |
küçük bir parıltı kullanabilirdim. selam liam. | Open Subtitles | يمكنني أن أظهر بعض التوهج مرحباً , ليام |
Dediğim gibi güneş patlamasının geçit yolculuğunu bozmadığından emin olmak için. | Open Subtitles | كما اقول ,للتاكد أن التوهج الشمسي الذيعطلسفرالبوابةلميحدثبعد. |
Eğer bu domatese tekrar bakacak olursak, farkettiğiniz üzere, ışık domatesin üzerinden geçerken, domates parlamaya devam ediyor. | TED | ولكن إذا نظرتم إلى هذه الطماطم مرة أخرى سنلاحظ أنه مع مرور الضوء عبر الطماطم أنها ستستمر في التوهج. |
Kayıttaki saate bakarsak güneş patlaması yüzünden ilk ekibin iletişimi kaybetmesine bir saat var. | Open Subtitles | -حسناً, لا نستطيع الانتظار -تبعاً للتسجيل الوقتي للفيديو لديك ساعة حتي يفقد الفريق الاول أتصاله بسبب التوهج الشمسي |
Güneş patlaması yüzünden milyonlarca cep telefonu etkilendi. | Open Subtitles | التوهج الشمسي أثرّ على الملايين من الهواتف... هل هو من السيارة أم محطة الراديو؟ |
Kayıttaki "bizler" IDH'den çıkıp, gezegene gittiler. Bir süre sonra, normal geçit yolculuğuna engel olan bir güneş patlaması oldu. | Open Subtitles | الخروج من (السرعة التي تفوق الضوء) بعدها بقليل, يتم تنشيط التوهج الشمسي |
İlk güneş patlaması. | Open Subtitles | وهذا هو أول التوهج الشمسي. |
Güneş patlaması. | Open Subtitles | التوهج الشمسي |
Bu dünya dışı parıltı da ne böyle? | Open Subtitles | ماهذا التوهج الغريب؟ |
Burada biraz üzerinde gezinen saflık ve bir tür parıltı var. | Open Subtitles | نقاء ونوع من التوهج قادم لك |
- Şurdaki parıltı mı? | Open Subtitles | -هذا التوهج هذا؟ - أجل |
Az önce gezegenini bir güneş patlamasının yok edeceğini söyledim sana. | Open Subtitles | للتو أخبرتكِ عن التوهج الشمسي الذي سيبيد الكوكب بأكمله |
Bir güneş patlamasının içinde kaldık. | Open Subtitles | عندما هربنا من خلال مسار من التوهج الشمسي. |
Eğer doğru pişirdiysem hala biraz ışık kalmış olmalı. | Open Subtitles | واذاطبختهابطريقةصحيحصة، ينبغي ان يكون هناك القليل من التوهج. |