Bunun tek sebebi... Burada yaşayan bitki ve hayvanların yoğunluğu değil. | Open Subtitles | و هو ليس فقط بسبب كَثَافَة النباتات والحيوانات التي تعيش هنا. |
Burada yaşayan canlılar çok maharetli olmak zorunda. | Open Subtitles | على المخلوقات التي تعيش هنا أن تكون واسعة الحيلة. |
Peki ya Dylan? Ya da, seninle Burada yaşayan kız mı demeliyim? | Open Subtitles | أو هل يجب أن أقول، الفتاة التي تعيش هنا معكِ؟ |
Peki ya Dylan? Ya da, seninle Burada yaşayan kız mı demeliyim? | Open Subtitles | أو هل يجب أن أقول، الفتاة التي تعيش هنا معكِ؟ |
Burada yaşayan kadın, diğer kadının karısı olduğunu belirtti. | Open Subtitles | السيدة التي تعيش هنا أشارت إلي المرأة الأخرى على أنها زوجتها |
Burada yaşayan çok sayıdaki canlılar resifi, herhangi bir insan şehrindeki neredeyse bitmek tükenmez bir ahenkle iş çıkış saati gibi telaşlı yapar. | Open Subtitles | العدد الكلي من المخلوقات التي تعيش هنا تجعل الشعاب محمومة مثل أي مدينة للبشر، مع إيقاع دائم من ساعات الذروة. |
Burada yaşayan şaşırtıcı ve egzotik yaratıklarla tanışacak ve Çin'deki insanlarla vahşi yaşam arasındaki ilişkiye yaşadıkları muhteşem manzaralar eşliğinde tanık olacaksınız. | Open Subtitles | و نتقابل مع بعض الكائنات الغريبة و المفاجأة التي تعيش هنا و نلاحظ التعاون بين الصينين و الحياة البرية و نراقب الأرض العجيبة التي يعيش عليها السكان |
Cidden şimdi mi dönüyorsun? Olayların Burada yaşayan kadınla ne alakası var? | Open Subtitles | ما دخل المرأة التي تعيش هنا بكل هذا؟ |
- Burada yaşayan Bayan Grady nerede? | Open Subtitles | المرأة التي تعيش هنا , السيدة غرايدي |
Burada yaşayan kadın pisliğin tekiydi. | Open Subtitles | السيدة التي تعيش هنا .. لئيمة جداً |
- Burada yaşayan insanları korumaya çalışıyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول حماية الناس التي تعيش هنا |
- Burada yaşayan kız nerede? | Open Subtitles | اين الفتاة التي تعيش هنا ؟ |
- Burada yaşayan genç bayanı... | Open Subtitles | الشابة التي تعيش هنا |