Muhtemelen Soldaki resmin erkek, sağdakinin ise kadın olduğunu düşünüyorsunuz. | TED | مثلاً عندما تعرف ان الصورة التي على اليسار هي لذكر وتلك التي على اليمن هي لأنثى |
Soldaki uzaklaşıyor çünkü biliyor., bu onun için iyi bir test değil. | TED | التي على اليسار تمضي لأنه تعرف قبلا. أن هذا ليس اختبارا جيدا لها. |
- Soldaki kılı kurbanın...gırtlağından çıkardık. | Open Subtitles | الشعرة التي على اليسار تأتي من حنجرة الضحية |
Soldaki kukladan hoşlanmadım. Çenesi çok ürkütücü. | Open Subtitles | لا تعجبني الدمية التي على اليسار ذقنه مخيفة |
İki solucanı dövüştürmeye çalışıyorum. sol taraftaki devamlı kaçıyor. Haydi, Homes. | Open Subtitles | تلك التي على اليسار تستمر في الهرب، هيا صديقتي، اركلي ذيلها |
Fakat Soldaki sineğin davranışı çok farklı. | TED | لكن سلوك الذبابة التي على اليسار مختلف تماماً . |
Ve en başta Soldaki kadını seçmesinin nedeni küpeler olamaz, çünkü aslında sağdaki kadında takılılar. | TED | فأيًا كان الذي دفعه لاختيار الفتاة التي على اليسار في البداية، إلا أنه لا يمكن أن يكون الأقراط، لأن الأقراط كانت في الواقع في أذني الفتاة التي على اليمين. |
Bir başka farklılık daha var. Soldaki nesne sadece bir tip malzemeden yapılmış. | TED | وهناك إختلاف أخر أيضاً , الذي هو الأداة التي على اليسار صُنعت من مادة واحدة . |
Sağdaki Lyndon, Soldaki de Johnson 'du. Yok, onlar memelerindi. Hayır, memelerin Minnie ve Mickey'di. | Open Subtitles | الغمازة التي على اليمين أسمها "ليندون" و التي على اليسار "جونسون". اطفال ملاعين! |
Sana Soldaki oda demiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنها الغرفة التي على اليسار |
Soldaki ise Jose Fausto'ın silahından yapılan atıştan alınan mermi. | Open Subtitles | التي على اليسار طلقة تجريبية " من سلاح " خوزيه فاستو |
Ama Soldaki araba çok hizli vurdu. | Open Subtitles | السيارة التي على اليسار صدمته بقوه |
Soldaki gösterişsiz olanla başla. | Open Subtitles | . إبدأ بالقبيحة التي على اليسار |
Gözünüz Soldaki kızda olsun. Hadi başlayalım! | Open Subtitles | شاهدوا الملكة التي على اليسار. |
Adam: Soldaki. | TED | رجل: تلك التي على اليسار. |
Örneğin, şu Soldaki sesime biraz yankı verebilmeme imkan tanıyor, bana sağladığı şey; (Trompet) gerçek lezzet. | TED | على سبيل المثال، التي على اليسار هنا تسمح لي بإضافة القليل من الصدى لصوتي، والذي يعطيني تلك - (البوق)- النكهة. |
Soldaki Mermi, Elena De Soto'nun bacağından çıkan. | Open Subtitles | الطلقة التي على اليسار |
Her zaman sol... Soldaki kamera Cass. | Open Subtitles | كلاّ، إنّها الكاميرا التي على اليسار دائماً (الكاميرا التي على اليسار يا (كاس |
sol taraftaki valizde, en sevdiğim baltamı bulacaksın. | Open Subtitles | في الحقيبة التي على اليسار ستجد فأسي المفضل |
sol taraftaki çalıların boyu bizden uzun. Çok rahat saklanabiliriz. | Open Subtitles | الأعشاب التي على اليسار أطول منا ستكون تغطية ممتازة |
sol taraftaki turuncu bir yüzeyden geliyor, direk ışık altında, sağa bakacak şekilde yerleştirilmiş, bir çeşit mavimsi ortam arkasından görülüyor. | TED | أما تلك التي على اليسار فقد جاءت من سطح برتقالي تحت ضوء مباشر وتواجه الجهة اليُمنى معروضة ضمن نوع من اللون الأزرق متوسط |