"التي فقدت" - Translation from Arabic to Turkish

• kaybeden bir
• kaybetmiş bir
• şeyini kaybeden
• kaybolan
• kaybettiğin
• şeyini kaybetmiş

Meksika'dan ayrılınca her şeyini kaybeden bir tek sen değilsin.
أنتِ لستِ الوحيدة التي فقدت كل شيء حينما غادرتِ المكسيك

Balonunu kaybeden bir çocuktan bahsediyorsun sandım.
تلك كانت مجازاً؟ لقد أعتقدتُ إنها كانت بشأن طفلة التي فقدت بالونتها حقيقة.

Kocasını kaybetmiş bir kadın gibi görünüyorsun.
وتبدو وكأنك حزين لفراقه مثل حزن الزوجة التي فقدت زوجها

Böylece yıllar önce kızlarını kaybetmiş bir aileyi biraz da olsa huzura kavuşturabiliriz.
يمكننا إعطاء نهايــة مـا للعائـلة التي فقدت إبنتـها طوال هذه السنوات.

"Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız."
والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك. وعلى هذا الابن أن يبقيهم معاً.

İki yıl önce uzayda kaybolan iki araçtan biriydi.
كانت إحدى المركبتين التي فقدت في الفضاء لاكثر من سنتين

Bilincini kaybettiğin anda senin yerine geçtim.
في اللحظة التي فقدت فيها وعيك ، توليت الأمور

Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi.
والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك ولايملك هذا الابن أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً

Görünüşe göre bana olan inancı kaybeden bir tek ben değildim.
على ما يبدو، لم أكن الوحيدة التي فقدت ثقتها بنفسها

Eğer bütün ailesini kaybeden bir kadın silahla ilgili yalan söylüyorsa o zaman kimse bir daha iyi olamaz ki.
إذا كانت المرأة التي فقدت عائلتها, تكذب بشأن المسدس إذاً, لن يكون هنالك أحد بخير

..İki çocuğunu da sadece dört yıl önce kaybeden bir kadın...
المرأة... التي فقدت أطفالها فقط قبل أربعة سنوات

Evladını kaybeden bir sen değildin.
لم تكوني الوحيدة التي فقدت ابناً لها

5 sene boyunca her gün oğlunu kaybetmiş bir anne olarak uyandım.
رُحت أستيقظ يوميًّا خلال 5 سنين بصفتي الأم التي فقدت ابنها.

İnsanlar kaza geçirenlerin annelerine sempati beslerler özellikle kınalı kuzularını ani bir trafik kazasında kaybetmiş bir anneye.
الناس سيتعاطفون مع الأم المسكينة التي فقدت للتو ... ابنائها في

"Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız."
والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك ولايملك هذا الابن أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً

"Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız."
والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك وهذا هو الابن الذي لايملك أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً

Ormanda kaybolan kızlar birliğindeki kız var.
كانت هناك فتاة بيت الطالبات التي فقدت في الغابة

İmparatorluğa olan inancını kaybettiğin an, sen de kaybettin Rudolph.
انت ضعت يا رودولف، في اللحظة التي فقدت فيها الإيمان بالرايخ

Karşınızda her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka bir şansı olmayan oğullarının hikayesi.
والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك ولايملك هذا الابن أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً