"التي نستعملها" - Translation from Arabic to Turkish

    • kullandığımız
        
    Emeklilik maaşlarını, işçiler, mikrodalga gücünü ölçmek için kullandığımız yavru kedileri düşün. Open Subtitles فكّر في المتقاعدين، في العمّال، في الهرر التي نستعملها في تجريب الأفران.
    Bilgisayar teknolojisi güçlendikçe verilerimizi korumak için kullandığımız sistemler daha savunmasız hâle gelmektedir. TED مع تطور تكنولوجيا المعلومات وازديادها قوة، الأنظمة التي نستعملها لحماية معلوماتنا تزداد ضعفًا وهشاشة.
    Bugün kullandığımız kriptolama sistemlerinin çoğunu kırabilecek kadar güçlüdür. TED تعتبر قوية جدًّا لدرجة أنها ستكسر الكثير من أنظمة التشفير التي نستعملها اليوم.
    Merhaba. Gündelik hayatımızda sıklıkla kullandığımız ayakkabı, çanta, bilgisayar ve cep telefonları gibi eşyaları üreten insanlar hakkında ufak bir konuşma yapmak istiyorum. TED مرحبا. اود ان أتكلم قليلا عن الناس الذين يصنعون الأشياء التي نستعملها كل يوم: أحذيتنا، حقائبنا، حواسبنا و الجوالات.
    Yani bizim kullandığımız teknoloji çok basit. Veri tabanları, cep telefonları gibi mevcut şeylerden oluşmuştur. TED إذن التكنولوجيا التي نستعملها هي بسيطة جدا، وهي متكوّنة من الأشياء المتاحة كالبيانات والهواتف الجوالة.
    Bilmem farkında mısınız ama kullandığımız Latin yazıları, Latin alfabesinin kökeni binlerce yıl öncesine, Nil Nehri yakınlarına dayanıyor. TED لا أعلم إن كنتم تدركون هذا، ولكن الأحرف اللاتنية التي نستعملها تعود أصولها للآلاف السنين، قرب نهر النيل.
    Bence hukuk dili kafa karıştırmak için kullandığımız bir dilden ibaret. TED أود القول أن المصطلحات القانونية هي اللغة التي نستعملها للإرباك.
    Ancak astrofizikte kullandığımız veri analizi yöntemleri her tür veriye uygulanabilir, sadece resimlere değil. TED لكن يمكن تطبيق مناهج تحليل البيانات التي نستعملها بالفِيزِيَاء الفَلَكِيَّة على جميع أنواع البيانات وليس فقط الصور.
    Bunlar, altı kategoriye sahip kemoterapi ilaçları arasından bugün kanseri tedavi ederken kullandığımız sadece iki örnek. TED هذان مثالان فقط عن الأقسام الستة للأدوية الكيميائية التي نستعملها في علاج السّرطان اليوم.
    Mesela şimdi, kullandığımız enerjinin dörtte üçünü technium'un kendisini beslemek için kullanıyoruz. TED على سبيل المثال حاليا، 3 أرباع الطاقة التي نستعملها هي في الواقع تستعمل لتغذية التكنيوم لذاته.
    Kardiyak yükleme testinde kullandığımız basınçlı suyu burada kullanırız. Open Subtitles سنستعمل نفس طريقة الضغط المائي التي نستعملها لفحص الحمل القلبي
    Özel anlar ve sigorta tazminat talepleri için kullandığımız kamerayı getireyim. Open Subtitles دعيني أحضر الكاميرا التي نستعملها للحظات الغالية ومطالبات التأمين
    Evreni ölçmek için kullandığımız ölçü budur. Open Subtitles وهذه هي وحدة القياس التي نستعملها لقياس الكون
    Aslında, işin içinde birçok sebep var. Ama bence başlıca etkenlerden biri, bir ilacı insan üstünde denemeden önce ilacın işe yarayıp yaramayacağını, etkisinin ne kadar olduğunu veya ne kadar güvenli olduğunu saptamak için kullandığımız araçların bizi yarı yolda bırakması. İlacın insan üzerinde ne etki yapacağını öngöremiyorlar. TED حسنا، هناك العديد من العوامل، لكن أعقتد أنّ واحدا من أهمّها هو كون الوسائل التي نمتلكها حاليّا التي نستعملها لاختبار مدى فعالية دواء ما ما إن كان ناجعا أم لا، و ما إن كان آمنا للاستعمال قبل البدأ بتجربته اكلينيكيّا على البشر، تخذلنا. إنّها لا تتنبّؤ بما سيحصل للبشر.
    Günlük hayatta kullandığımız harfleri düşünün. TED فلنأخذ الحروف التي نستعملها كل يوم.
    Muhtemelen, bir çok dilbilimcinin inancına göre şuan yaptığım gibi kompleks fikirleri aktarmak için kullandığımız çağdaş dil, sözdizimsel dil -- özne, fiil, nesne-- o zamanlar oluştu. TED غالبا، ووفقا لما يعتقد العديد من اللغويين لغة حديثة مكتملة، لغة نحوية: فعل وفاعل، مبتدأ وخبر مثل التي نستعملها لإيصال الأفكار المعقدة، ظهرت تلك اللغة في ذلك الوقت
    Evet, sürekli kullandığımız hemen hemen bütün elektronik aletlerde var. Open Subtitles أجل، كل الألكترونيات التي نستعملها الان
    kullandığımız kelimeleri kendimizi kandırmak ve sahte umutlara kapılmak için kullandığımızı düşündün mü hiç? Open Subtitles ألا تتسائلين أبداً إذا ...كانت تلك الكلمة التي نستعملها لخداع أنفسنا، و إعطائنا أملا زائفا؟
    "D" kısmını haklı kılmak için kullandığımız kelimeler bile devlet kısmı, hepsi D ile sonuçta devlet-özel ortaklığı risk azalatımı şartları içerisinde. TED حتى الكلمات التي نستعملها لتبرير الجزء العمومي "P" --حسنا، كلمتا خاص وعام بالانجليزية تشتركان في حرف "P"-- في الشراكات بين القطاعين العام والخاص متعلقة بإلغاء المخاطر.
    (Gülüşmeler) (Müzik: "Under Pressure", Şarkıcı: Queen) (Alkış) Ve kullandığımız donanımı değiştirerek de sınırlarımızı zorlayabiliriz. TED (ضحك) (موسيقى) (تصفيق) كما إننا نستطيع دفع الأمور والتوسع بإستبدال أجهزتنا التي نستعملها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more