"التي نفعلها" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaptığımız
        
    • göstermeyiz
        
    Ve bunun bu kadar önemli olmasının ve yaptığımız her şeyin bu kadar önemli olmasının nedeni bu fikirlere olan ihtiyacımız. TED و جزء من لماذا هذه الاشياء مهمة و كل الاشياء التي نفعلها مهمة غير أن هذه هي الأفكار التي نحتاج إليها.
    yaptığımız küçük şeyler dünya ile ilgili varsayımlarımızı güçlendirebilir. TED الأشياء الصغيرة التي نفعلها قد تعمل على تعزيز افتراضاتنا حول العالم.
    Kefalet için yeterli parası olmadığı için insanları hapsetmek toplumsal olarak yaptığımız en adaletsiz ve ahlak dışı şeylerden biri. TED حبس الأشخاص لأنهم لا يملكون المال الكافي لدفع الكفالة، هو أحد أكثر الأشياء الظالمة، وغير الأخلاقية التي نفعلها كمجتمع.
    Bu yüzden, yaptığımız ürünlerin tüm ömrüne bakmak zorundayız. TED لذا يجب ان ننظر الى جميع اجزاء الحياة بالنسبة للاشياء التي نفعلها
    "Benim küçük, hayali arkadaşlarım var" zırvaları hiç buraya göre değil ve Nool ormanında bu tür şeylere müsamaha göstermeyiz. Open Subtitles و الإعتقاد في وجود مخلوقات صغيرة خيالية ليس واحداً من الأشياء التي نفعلها هنا " أو نسمح بفعله هنا في غابة " نــول
    Neredeyse her gün yaptığımız sık bir harcama ve asla iyiye gitmiyor. TED إنها من الأشياء المتكررة التي نفعلها كل يوم تقريبا، والتي يحكمها ألف من التخفيضات.
    İnsan olarak yaptığımız en karmaşık bilişsel ve motor fonksiyonlardan biridir. TED واحدة من المهام المعرفية والحركية الأكثر تعقيدًا التي نفعلها كبشر.
    Görmek en iyi yaptığımız şeylerden bir tanesi. TED الرؤية هي أحد أفضل الأشياء التي نفعلها.
    Ama aynı zamanda yaptığımız bazı mantıksız şeyleri de yaparlar. TED لكنهم أيضا يفعلون بعض الأشياء اللامنطقية التي نفعلها.
    Çok sık yaptığımız şeylerden biri de judo. Open Subtitles .واحدة من الأشياء التي نفعلها كثيرا الجودو
    yaptığımız şey sanırım standart bir uçuş prosodürüydü. Open Subtitles يا للأشياء التي نفعلها للحصول على تعويضات السفر
    yaptığımız şeylerin zalimce olduğu fikri... Open Subtitles فكرة ان كل تلك الأشياء التي نفعلها كانت قاسيه
    Aşık olduğumuzda ya da aşık olduğumuzu sandığımızda yaptığımız şeyleri, iyi bir üremeyi garantilemek için yaparız. Open Subtitles عندمانكونعاشقين أوعندمانعتقدبأنّناعاشقين نفعل الأشياء التي نفعلها لضمان تناسل جيد
    Aşk için yaptığımız şeyler, ha? Open Subtitles الأشياء التي نفعلها من أجل الحب , أليس كذلك ؟
    Böyle asil bir centilmen-- -"Sevgi için yaptığımız şeyler." Open Subtitles رجل محترم مستقيم مثل ذلك الأشياء التي نفعلها من أجل الحب
    Ama yaptığımız şeyler için olduğu kadar, yapmadıklarımız için de sorumluyuz. Open Subtitles لكننا فقط مسئولون على الأشياء التي نفعلها بقدر الأشياء التى لم نفعلها.
    "Polise ihtiyacımız yok. yaptığımız işlere bakarak kolayca anlarsınız." Open Subtitles لا تحتاج إلى الشرطة.فقط أنظر إلى الأشياء الجيدة التي نفعلها
    Bütün o üzerinde çalıştığım dosyaları dijital ortama geçirirken toplumun iyiliği için beraber yaptığımız onca güzel şeyi aklıma getirdi. Open Subtitles ادخال الملفات القديمة ذكرني ذكرني بجميع القضايا التي عملت عليها وجميع الاشياء الجيدة التي نفعلها للمجتمع
    "Benim küçük, hayali arkadaşlarım var" zırvaları hiç buraya göre değil ve Nool ormanında bu tür şeylere müsamaha göstermeyiz. Open Subtitles و الإعتقاد في وجود مخلوقات صغيرة خيالية ليس واحداً من الأشياء التي نفعلها هنا " أو نسمح بفعله هنا في غابة " نــول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more