Neredeyse kara deliğin uzayzamanı deldiğini görüyorsunuz, yeterince derine indiğinde de ışığın kara delik etrafında döndüğü bir aşamaya varıyoruz. | TED | يمكننا تقريبًا رؤية ثقب أسود يخترق الزمكان، وحين يجتاز عمقًا كبيرًا، نصل إلى مرحلة يدور عندها الضوء حول الثقب الأسود. |
SD: Geçen haftaya dek bir kara delik görüntüsü hakkında hiç fikrimiz yoktu. | TED | ش.د: حتى الأسبوع الماضي، لم تكن لدينا أي فكرة حول شكل الثقب الأسود. |
Burada değil. kara deliğin çekim gücü çok güçlü. Kapana sıkıştık. | Open Subtitles | ليس هنا, قوة الجاذبية من الثقب الأسود قوية للغاية, نحن محاصرون |
Burada, evrenin merkezindeki kara deliğe doğru teleskobumuzu doğrultmuş gibi yaptığımızdaki taklit veriyi kullanarak yapılan örnek rekonstrüksiyonu gösteriyorum. | TED | أعرض هنا مثال لإعادة بناء صورة مستخدمين بيانات المحاكاة، عندما نتظاهر بتوجيه التيليسكوبات باتجاه الثقب الأسود في منتصف مجرتنا. |
Ancak karadeliğin kalbine doğru ilerledikçe evrendeki en tuhaf yer ile karşılaşır. | Open Subtitles | ولكن خلال تقدّمه صوب الثقب الأسود سيقع على أكثر مكان غريب بالكون |
Ama ışık kara delikten geliyor olmalıydı. | TED | لكن كان لا بد للضوء أن يصدر من الثقب الأسود. |
Karadelik tarafından üretilen gama ışını yıldızın dış katmanlarını yırtarak uzaya püskürür. | Open Subtitles | هذا يصنع حزمتان من الطاقة النقية تتفجّر في طريقها خارج الثقب الأسود |
Birini görebilmek için Dünya boyunda bir teleskop yapmanız gerek çünkü baktığımız kara delik çok radyo dalgası yayıyor. | TED | لكن لرؤية أحدها، ستحتاج لبناء تلسكوب بحجم الأرض، لأن الثقب الأسود الذي ننظر إليه تنبعث منه موجات إشعاعية وفيرة. |
Her şeyden önce, kara delik yanındaki yıldızın atmosferini tüketiyor. | Open Subtitles | أول شئ، الثقب الأسود يلتهم من الغلاف الجوي لنجمه المرافق |
Tipik bir kara delik, öyle ağır bir yıldızdır ki, kendi içine çökmüştür. | Open Subtitles | الثقب الأسود العادي هو نجم هائل جداً الى درجة أنه إنهار على نفسه |
Karanlık bir yıldız ya da bugün bildiğimiz adıyla, bir kara delik. | Open Subtitles | يجب أن يكون موجوداً نجم مظلم أو مانطلق عليه اليوم الثقب الأسود |
Bu ezilmiş kara delik aslında aşağı yukarı Manhattan'ın içine sığabilir. | TED | يمكن لهذا الثقب الأسود أن يوضع داخل مانهاتن، تقريبا. |
Ama kara delik dışarıdan karanlık da olsa, içeriden karanık değildir, çünkü galaksinin bütün ışığı arkamıza düşebilir. | TED | و رغم أن الثقب الأسود يبدو مظلما من الخارج، فإنه ليس مظلما في داخله، لأن كل الضوء القادم من المجرة يسقط فيه |
Çünkü o mallar artık kara deliğin ne olduğunu araştırmayı bırakmışlar. | Open Subtitles | لإن علماؤهم قد أوشكوا على الإستسلام من معرفة ماهية الثقب الأسود |
Ve Dünyamızı ezilmiş bu kara deliğin 30 km yakınında bile mutlu bir yörüngeye yerleştirebildiğinizi farkedebilirsiniz. | TED | فستدركون أنه من الممكن وضع الأرض فوق مدار آمن على مسافة ٣٠ كيلوميتر خارج هذا الثقب الأسود المسحوق. |
Samanyolu Galaksisi ve parlak tozlu kollarındaki yüz milyarlarca yıldıza karşı o kara deliğin gölgesinin düştüğünü görürdük. | TED | سنرى خيالا لهذا الثقب الأسود فوق مئات المليارات من النجوم الموجودة بدرب التبانة و على زقاق غبارها المضيء. |
İşittiğiniz ses, hafif olan kara deliğin her yaklaştığında uzaya vuruşudur. | TED | تستمعون هنا إلى صوت الثقب الأسود الخفيف و هو يطرق الفضاء كلما إقترب من الآخر. |
bunu elde ettik ? Haydi kara deliğe ailt olmayan astronomik nesnelerden diğer yapboz parçalarının setini deneyelim. | TED | لنستخدم أجزاء أحجية أخرى لأجسام فلكية مختلفة عن الثقب الأسود. |
Öncelikle, bir karadeliğin ne olduğunu anlamamız gerek, böylece varlığına dair kanıtı fark edebiliriz. | TED | لذلك، لنبدأ نحتاج لفهم ما هو الثقب الأسود بحيث نستطيع فهم اثبات الثقب الأسود |
Enerjisini kara delikten alıyor olmalı. | Open Subtitles | لابد و أنها الطاقة التى تكتسبها من خلال الثقب الأسود نفسة |
O yüzden, sıradan bir karadeliğe dair bir kaç şey söylemek isterim, tabi sıradan Karadelik diye bir şey olabilirse. | TED | لذا، سأقول بضعة كلمات عن ماهية الثقب الأسود الاعتيلدي كما لو أنه هناك شيئ يدعى ثقب أسود اعتيادي |
Eğer olay ufkunu geçerseniz Kara deliği çevreleyen hayali bir küreyi bu noktadan sonra artık geri dönüş yoktur. | Open Subtitles | لو مررتم بأفق الحدث كرة تخيّليّة تحيط الثقب الأسود فهذه نقطة اللاعودة |
Evet, ama biz olmasaydık, hala kara delikte sıkışmış olacaktı. | Open Subtitles | نعم, ولكن لولا مساعدتنا لكان ما زال عالقاً في هذا الثقب الأسود |
Ancak gerçekte bir karadeliği görmemiz mümkün olmadığından yapılabilecek en iyi şey bıraktığı izleri takip etmektir. | Open Subtitles | ولكن بسبب عجزنا عن رؤية الثقب الأسود أفضل شيء يمكن للعلماء فعله هو البحث عن مؤشرات واضحة عنه |
Evrensel standartlar için değil, ama yine de güçlü ve kara deliğin kuzey ve güney kutbundan ışın çıktığını düşünüyoruz. | TED | ليس بالمعايير الكونية، ومع ذلك فهو قوي، نحن نفكر أن التدفقات تنبع من القطبين الشمالي والجنوبي لهذا الثقب الأسود. |