"الثمار" - Translation from Arabic to Turkish

    • meyve
        
    • meyveler
        
    • meyvesini
        
    • toplayıcı
        
    • meyveleri
        
    • böğürtlenler
        
    • Toplayıcılardan
        
    Çevremizde gördüğümüz güzel nektar kuşu doğanın polinasyon ekibinin bir üyesidir ve bitkilerimize meyve vermesi için yardım eder. TED وطيور الشمس الجميلة التي نراها في بيئاتنا جزء من طاقم عملية التلقيح في الطبيعة، وتساعد نباتاتنا في تكوين الثمار.
    Yapabileceğimiz ilk ve muhtemelen en önemli şey çok basit: Her ağaçtaki meyve adetini saymak. TED الشي الأول والأهم الذي يمكننا فعله بسيط جدًا: حساب عدد الثمار في كل شجرة.
    ve son baharda da meyve dolu olurlarmış? Open Subtitles ذات اللون الوردي عند حلول كل ربيع وتحمل الكثير من الثمار الغنية في الخريف
    meyveler üstte kalsın. Open Subtitles ضع السلة في الحجرة وتلك الثمار ضعها بجانب الصنبور
    Öyle bir sevgi ki, bana hem istediğim bir parça huzuru, hem de çok daha ötesini, böyle bir evliliğin en arzu edilen meyvesini verecek. Open Subtitles الحب الذي لن يجلب ,فقط لي السلام والهدوء ,الذي أرغب به , ولكن سيمنحنا الثمار المرجوة من هذا الزواج
    Şimdi susamazsın. 800 toplayıcı lazım yazıyor. Sen gülüyorsun. Open Subtitles تقول هذه أنهم يحتاجون 800 من جامعى الثمار ، تضحك أنت و تنفى ذلك ، أيكما يكذب؟
    Hava kalitesi daha iyi hâle geldi ve evimizin arka bahçesinde hiç çaba göstermeden büyüyen mevsimsel meyveleri toplamaya başladık. TED أصبح الهواء أنقى وبدأنا بحصاد الثمار الموسمية التي تنمو دونما جهد في فناء دارنا
    Çok meyve verecek ama benim hiç iştahım yok. Open Subtitles ستطرح الكثير من الثمار لسوء الحظ ليس لدي شهية
    Şimdi, buraya biraz meyve getirip... onları geri alabileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles الآن تود جنى الثمار بعد كل هذا تريد أن تأخذهم؟
    Şu anda taze değil, kuru meyve yemek istiyorum. Open Subtitles الآن لن آكل الفاكهة سآكل الثمار الجافّة فقط
    Her mükemmel ağaç başka meyve verse de... Open Subtitles القليل من الاشجار الطيبة تجني منها الثمار الطيبة
    Botanik dilinde limonların salkımlı meyve olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلمين بأن النباتيون يقولون بأن الليمون من الثمار اللبّيّة ؟
    Olgun meyve bulmak güç ve alternatiflerinin hazmı hayli zor. Open Subtitles الثمار الناضجة شحيحة و البدائل يصعب هضمها.
    Bu meyveler için sık dalları geçip... en az 3 km yol geldiler. Open Subtitles قطعوا مسافة 3.2 كيلومتر خلال الأشجار المتشابكة الكثيفة ليبلغوا تساقط الثمار هذا
    Eminim birkaç gün içinde tüm bu meyveler olgunlaşacaklar. Open Subtitles أظن أن هذه الثمار بعد يومين ستصبح ناضجة
    Ne ekersen Onu biçersin. Tohumları ek, meyvesini al. Open Subtitles سبب يؤدّي لتأثير، وتأثير يؤدّي لسبب، ازرع البذور وأحصد الثمار.
    Ne ekersen Onu biçersin. Tohumları ek, meyvesini al. Open Subtitles سبب يؤدّي لتأثير، وتأثير يؤدّي لسبب، ازرع البذور وأحصد الثمار.
    800 toplayıcı lazım yazıyor. Sen gülüyorsun. Kim yalan söylüyor? Open Subtitles تقول هذه أنهم يحتاجون 800 من جامعى الثمار ، تضحك أنت و تنفى ذلك ، أيكما يكذب؟
    Avcı toplayıcı ufak gruplardan, küresel medeniyetin kurucularına nasıl evrildik? Open Subtitles كيف تطورنا من جماعات صغيرة متجولة من الصيادين و جامعي الثمار يعيشون تحت النجوم لنُصبح البُناة لحضارة عالمية؟
    meyveleri soymak istiyorum dediğinde bunun olacağını biliyordum. Open Subtitles عرفت هذا حدث عندما قولت لك ان قشير الثمار.
    İyi görünüp, zehirli olan böğürtlenler ve başka şeyler... Open Subtitles على الأرجح يوجد الكثير من الثمار التي تبدو بحاله جيدة، لكنها بالحقيقة سموم
    Toplayıcılardan hoşlanmıyor. Open Subtitles انها فقط يحب الصيادين. انها لا تحب الثمار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more