Çünkü içi bir sürü tehlikeli ajan işleriyle dolu. | Open Subtitles | الحاسب ممتلىء بكل أمور الجاسوسيه شديده الخطوره |
Belli ki bu şey babamın ajan hayatıyla ilgili. | Open Subtitles | أعنى أن هذا من الواضح أنه خاص بحياته أبى الجاسوسيه |
Sanırım ajan işlerimizi daha kolay yollardan halletmeye alışmışım. | Open Subtitles | أعتقد أني تعودت مهامنا الجاسوسيه أكثر سهوله |
İlk kez gizli göreve çıktığımda kullandığım casus kameralı gözlüğüm. | Open Subtitles | انظر ماذا وجد ماكجى انها نظارات الجاسوسيه خاصتى |
Teri'nin başına gelenlerin casus olmasıyla herhangi bir ilişkisi varsa şimdi bunu bize söyleme zamanı. | Open Subtitles | استمع لي. الذي حدث مع تيري لو له علاقة بمسألة الجاسوسيه, |
ajan hayatının bittiğini söylemiştin ama belli ki bana milyon kere yalan söylemişsin. | Open Subtitles | انت أخبرتني أنك إنتهيت من حياة الجاسوسيه ومن الواضح انك كذبت علي في أشياء كثيرة للغايه |
Ama o ikisi gerçek ajan arkadaşlarımızı öğrenmek üzereydi. | Open Subtitles | ولكن هذان الأثنان قما بكشف كل شيء يتعلق بعمليتنا الجاسوسيه |
Bak Roan, ben de kendi ajan ilişkisi hengamemle uğraşıyorum ama sana General olayını sorayım dedim. | Open Subtitles | إسمع يا "رون" أنا أخوض إضطراب فى علاقتى الجاسوسيه الأن وأنا كنت.. |
- Nasıl bir ajan işiymiş o? | Open Subtitles | أي نوع من المهام الجاسوسيه لديك. |
Ve şunu itiraf etmeliyim ki bu ilk randevumuzun casus hikayesi görünüşünden ki eğer böyle diyebilirsem gerçekten çok zevk aldım. | Open Subtitles | ويَجِبُ أَنْ أَعترفَ... بأنّني حقاً أَستمتّعُ به... هذه سمةِ قصّص الجاسوسيه الاولى مكان اللقاء، إذا قَدْ أَدْعوه ذلك. |
Çünkü Casey'nin casus işlerinden bihaberim. | Open Subtitles | على حياه "كايسى" الجاسوسيه |