ceket de ayla aynı renkte olacak. | Open Subtitles | و كذلك يجب أن يتناسب شكل الجاكيت مع القمر |
Eğer ceket çıkmazsa ben de eşarpları saklarım. | Open Subtitles | أذا لم أجد الجاكيت سوف أخفى الإيشارب منها |
ceketi sadece bir sefer giydim ve o da korkunçtu. | Open Subtitles | في المرة الوحيدة الذي أرتديه فيه هذا الجاكيت كان مروع |
Eğer vahi ile bu yeni kanıtı, yani kan ve barut izli ceketi kastediyorsanız, evet geldi denebilir. | Open Subtitles | حصلت على دليل جديد الجاكيت وعليه الدماء وآثار الطلق فأقول أجل غيرت رأيي |
- ceketini çıkarmana yardım ediyorum. | Open Subtitles | انا فقط احاول ان اساعدك لكي تنزع الجاكيت ، حبيبتي |
Sana bu ceketin benim için kişisel özgürlüğe olan inancımın sembolü olduğunu söyledim mi? | Open Subtitles | شكرا حبيبتي هل قلت لكِ من قبل أن هذا الجاكيت يمثل رمز فرديتي وايماني بالحرية الشخصية؟ |
- bir ceket... ya da palto... | Open Subtitles | هسكي تحت الجاكيت هسكي في الاسكيمو ما هى خطتك؟ |
Bundan ceket astarı yapılırsa insanı çok sıcak tutar: Alerji yüzünden. | Open Subtitles | من الادفأ وضع الجاكيت الذي تشتريه وهذا ليس ما حصل |
Bu ceket en güzel şey değil, anlıyor musun? | Open Subtitles | هذا الجاكيت ليس افضل شي موجود أتفهم قصدي؟ |
Bu ceket en güzel şey değil, anlıyor musun? | Open Subtitles | هذا الجاكيت ليس بالأفضل أنت تعلم ما قلته؟ |
ceket ve pantolonu aynı kalsın, zayıf gözükür böylece. | Open Subtitles | واجعل الجاكيت والبنطلون من نفس اللون ليبدو أنحف |
Altı ay önce saç kestirmiş olabilir ve cinayet gecesi aynı ceketi veya şapkayı giymiş olabilir. | Open Subtitles | هو حصل على قص شعر قبل 6 أشهر، وفي الليلة الجريمة، وضع نفس القبعة أو الجاكيت. |
Neden bu özel tasarım ceketi giymiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تضعين هذه الجاكيت الاصدار الخاص بالمحل حسنا |
ceketi bana vermiş, ikimize de vermiş fark etmez. | Open Subtitles | إذا حصلت أنا على جاكيت فكإنه كلينا حصل على الجاكيت |
Her ne kadar ceketi beğenen kızla yatmamın ikimiz için de bir zafer olacağını açıklasam da. | Open Subtitles | بالرغم من إنني شرحت له كيفما أقمت علاقة مع الفتاة التي أحبت الجاكيت سوف يكون فوزَا لنا كلينا. |
Babamın asker ceketini giymeyi seviyorum. Asker olmak istiyorum. | Open Subtitles | موسى موسى اني احب البس الجاكيت مال ابوية واتمنى اصير جندي |
Baksana, ceketini arabada bırakmıştın | Open Subtitles | اسمع لقد تركت الجاكيت في السيارة عند عودتنا من المشرحة |
Fark edebileceğin gibi ilk görüntüde ceketin önü bize dönük değil. | Open Subtitles | -الأن , أنت تلاحظ فى اللقطة الأولى -كان وجة الجاكيت لنا |
- Şansımız varken o ceketten kurtulmalıydık. - Neden kurtulmadınız? | Open Subtitles | -كان علينا التخلص من هذا الجاكيت عندما حانت لنا الفرصة؟ |
Kaç kez ona ceketimi dolaba koyma dedim. Her sabah onu giymem gerekiyor. | Open Subtitles | قلت لها مرارا ألا تضع الجاكيت فى الدولاب فأنا ألبسة كل صباح وأذهب الى المكتب |
- Bu kravat ceketle uymuş mu? - Muhteşem gözüküyorsun. | Open Subtitles | ـ هل تتلائم هذه الربطة مع الجاكيت ـ انت تبدو رائعاً |
Kırmızı montlu kadın O çantayla ne yapıyorsun? | Open Subtitles | السيدة ذات الجاكيت الأحمر ماذا تفعلين بهذه الحقيبة؟ |
Demek ki Ceketim ateş ettiği eline sarmış. | Open Subtitles | ربما لف الجاكيت حول يده التي أطلق منها |
Ceketinin iç cebinde olduğunu düşünüyorum, sol tarafta. | Open Subtitles | أنا أفكر أنها داخل جيب الجاكيت على الجانب الأيسر |
Ve bu arada, Seni Suburban Outfittersdaki cekete bakarken gördüm. | Open Subtitles | وبالمناسبة، لقد رأيتكِ تنظرين إلى الجاكيت الموجود بـ "ملابس سابربن". |
Yarın hava yağışlı olacak. Montunu almayı unutma. | Open Subtitles | سوف تمطر غداً, خذي الجاكيت الخاص بك معكِ |
Dinle, cekette başka bir şey daha buldular Heather'ın kanını. | Open Subtitles | ووجدوا شيئاً آخر على الجاكيت دماء هيثر |
Üç yerine dört favori olmasını beğendim ama ceketli olmayanı... | Open Subtitles | يعجبني أن هنالك أربع تفضيلات بدلاً من خمسه لكن أاستطيع رؤية الواحده التي بدون الجاكيت بالطبع |