Aynı anda hem çalışıp hem de üniversiteye gitmek zorunda kaldın mı? | Open Subtitles | هل اضطررت للعمل والدراسة في الجامعة في نفس الوقت؟ |
Eğer birkaç gün içinde üniversiteye gitmezse insanlar soru soracaklar. | Open Subtitles | إذا لم تذهب إلى الجامعة في الأيام القادمة |
Ne pahasına olursa olsun istediği üniversiteye gitmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | بس هي تستاهل تروح الجامعة في أي مكان تعوزه وبأي تكلفة |
Aslında ben çocuğumu ileride üniversiteye göndermeyi istiyorum. | Open Subtitles | في الواقع اردتُ ان ارسل طفلتي إلى الجامعة في يومٍ ما |
Ve, okulu böylesi kötü bir pozisyona soktuğumu anlıyorum, | Open Subtitles | و أفهم تمامًا بأنني وضعت الجامعة في وضع خطر |
Bilmiyorum. Yaptığım en büyük hata son yılımda okulu bırakıp eğitimimi yarım bırakmaktı. | Open Subtitles | لا أعلم، لقد أرتكبتُ خطأ جسيم عندما تركتُ الجامعة في عاميّ الأخير و لم أكمل تعليميّ. |
Büyük kızım bu baharda üniversiteye başlıyor. | Open Subtitles | بنتي الكبرى ستذهب إلى الجامعة في هذا الخريف |
70'lerin başında üniversiteye gittiğimde, evliliğime kadar sürdürdüğüm devasa albüm koleksiyonum vardı | Open Subtitles | وعندما كنت في الجامعة في بداية السبعينات كانت لدي مجموعة ضخمة من الألبومات |
demektir. Güney Afrika'da Johannesburg'da üniversiteye gittim ve beyaz arkadaşımın beni ilk kez Botsvana'nın ulusal dili olan Tsvana dilini konuşurken duyduğu anı hatırlıyorum. | TED | ارتدت الجامعة في جوهانسبرغ، جنوب أفريقيا، ومازلت أتذكر أول مرة سمعتني فيها صديقة لي بيضاء البشرة وأنا أتحدث التسوانية، اللغة الرسمية لبوتسوانا. |
Seneye üniversiteye gidecekler için söyleyeyim iyi bir iş bulma şansı siz mezun olduğunuzda daha da azalmış olacak. | Open Subtitles | ...لمن سيذهب منكم إلى الجامعة في العام القادم ...فرصة إيجاد وظيفة جيدة ستقل وقت تخرجكم |
Büyüyü kafanın içinde muhafaza etmen ve Gündönümü için onu bize, üniversiteye vaktinde getirmen çok önemli, böylece... tam vakti geldiğinde, söylenebiliriz. | Open Subtitles | من المهم جداً أن تحمي التعويذة في رأسك وتعيدها إلينا في الجامعة في الوقت المناسب للإنقلاب الشمسي لذا عندما تحين اللحظة المناسبة بالضبط يمكننا نطقها |
Vitria üniversiteye gitti. Master yaptı. | Open Subtitles | فيتريا ذهبت الى الجامعة, في مدرسة قراد |
Ailemizde üniversiteye giden ilk kişiydi. | Open Subtitles | أول من إرتاد الجامعة في عائلتنا. |
Bence Mae Mobley o lanet tuvalette üniversiteye gidebilir! | Open Subtitles | أظن أن (مي موبلي) يمكنها الذهاب إلى الجامعة في هذا الحمام اللعين! |
Eva'nın da senin yaşında kızı var. O da sonbaharda üniversiteye gidecek. | Open Subtitles | (إيفا) لديها إبنة بعمركِ سوف تذهب إلى الجامعة في الخريف، أيضاً. |
Steven Crane, üniversiteye 1891'de geldi. | Open Subtitles | - ستيفن جران) حضر) الجامعة في 1891 |
Yemek kulübüne falan üyeydim ama bütün zamanımı New York'ta kumaş arayarak geçirdiğim için ikinci sınıftan sonra okulu bıraktım. | Open Subtitles | لكنني قضيت معظم وقتي في نيويورك، لذلك تركت الجامعة في السنة الثانية. |
Hepinizin derhal okulu terk etmesi gerekecek. | Open Subtitles | سيكون عليكم ترك الجامعة في الحال |