Ama bir de iyi tarafından bak. 25 yılda muhtemelen bir kitap anlaşması yaparsın. | Open Subtitles | لكن انظر إلى الجانب الجيد أنت تعرف خلال 25 سنة تستطيع أن تحصل على كتاب اتفاقية |
İyi tarafından bak, en azından kukla yanında değil. | Open Subtitles | ،حسناً ، على الجانب الجيد على الأقل عندنا دمية |
İyi tarafı da yok değil hani, ülkenin çoğu yerini görmüş oluyoruz ve... | Open Subtitles | الجانب الجيد في هذا العمل ان المرء يتعرف على اماكن كثيرة من البلاد |
İşte iyi tarafı. Her şeye rağmen hâlâ umudum var. | TED | إليكم الجانب الجيد: على الرغم من كل ذلك، لا زال لدي أمل. |
Demek istiyorum ki, etrafta kimse yok... ve biz en iyi tarafını henüz görmedik. | Open Subtitles | أعني، لا يوجد أحد بالجوار ونحن لم نرى الجانب الجيد بعد |
Sanırım bu olayın tek iyi yanı bizi birbirimize yakınlaştırmış olması. | Open Subtitles | حسناً أعتقد أن الجانب الجيد الوحيد هو أن هذه الحادثه قربتنا من بعض كشركاء سكن |
İşin iyi tarafına bakarsak, haşat ettiklerin senin takım arkadaşların. | Open Subtitles | و الجانب الجيد أنك من أبرح زملاءه ضربا |
Ama iyi tarafından bak Pounds kadar kötü değil. | Open Subtitles | ولكن في الجانب الجيد, لم يكن ساحق |
iyi tarafından düşün. | Open Subtitles | فكرى فى الجانب الجيد |
Bir de iyi tarafından bakarsak, Chance bizi kurtarmanın verdiği tatmin duygusuna ulaşamayacak. | Open Subtitles | ولكن من الجانب الجيد ، لن ، يأخذ (تشانس) الفضل . بالقدوم إلى هنا وإنقاذنا |
eğer iyi tarafı seçebiliyorsak neden öbür tarafı seçelim ki? | Open Subtitles | لو بامكاننا اخذ الجانب الجيد لماذا نذهب للاخر؟ |
İyi tarafı, ağlamaktan uyumamışlardır. | Open Subtitles | الجانب الجيد انهما غالبا مستيقظان و ينوحان |
İyi tarafı, bu konuda uzmanlaştım ve artık umurumda bile değil. | Open Subtitles | صحيح الجانب الجيد اني أصبحت جيدة جداً بعدم الإهتمام كلياً . |
-Burası da adanın iyi tarafı, New York'u sevenlerin ve eve dönmek isteyenlerin tarafı. | Open Subtitles | هذا الجانب الجيد للجزيرة، لأولئك |
Bence sizin nesliniz teknolojinin sadece iyi tarafını görüyor. | Open Subtitles | كما ترون، أعتقد أن جيلكم لا يرى إلا الجانب الجيد للتكنولوجيا |
Hani, iyi tarafını görmek falan. | Open Subtitles | وقد قلت يجب رؤية الجانب الجيد فيها |
Will'in en iyi tarafını görüyorum. Fakat o yalan söylüyor. | Open Subtitles | أرى الجانب الجيد من ويل |
Sanırım bu olayın tek iyi yanı bizi birbirimize yakınlaştırmış olması. | Open Subtitles | حسناً أعتقد أن الجانب الجيد الوحيد هو أن هذه الحادثه قربتنا من بعض كشركاء سكن |
Gözyaşlarının iyi yanı da var. | Open Subtitles | هناك الجانب الجيد للدموع. |
Evet, iyi tarafına bakabiliriz. | Open Subtitles | حسنا , انظري الى الجانب الجيد |
İyi yanından bak. | Open Subtitles | لكن إنظر إلى الجانب الجيد لديك إبنة رائعة |