"الجانى" - Translation from Arabic to Turkish

• Şüpheli
• şüphelinin
• Suçlu
• katil
• Saldırgan
• Kimliği
• Suçlumuz
• katilin
• suçluyu
• saldırganın

Şüpheli daha çok bomba yaptı ve gelecek saldırısının beklentisinin tadını çıkarıyor.
هذا الجانى لديه عدة قنابل اخرى و هو يتلذذ بتوقع هجومه القادم

Kurbanlar manzara için, Şüpheli de gelen gideni görmek için seçmiş.
الضحايا اختاروها للمنظر الجانى فعل حتى يرى ان كان احدا قادم

şüphelinin profilini çıkardık ve ona zarar vermeden önce yakaladık.
حللنا الجانى و كنا قادرين على تحديد مكانها قبل ان يؤذيها

Suçlu, tehdidi görmeden önce, onun mümkün olduğunca yakın olmasını istemiş.
الجانى اراده ان يقترب بقدر الامكان قبل ان يرى هذا التهديد

Onlara sadece: "Bir cinayet oldu, işte katil budur" diyeceğiz.
سنقول أن هناك جريمة قتل قد حدثت و هذا هو الجانى

- Saldırgan aracın bu tarafına hiç geçmemiş.
الجانى لم يأتى مطلقا لهذا الجانب من السيارة

İki küçük kızı bulacağız ve belki, sadece Kimliği belirsiz bir kişiyi adaletin önüne çıkaracağız.
نحن هنا لأيجاد الفتاتان الصغيرتان و ربما ، فقط ربما الجانى الذى اخذهم و نقدمه للعدالة على قيد الحياة

Eğer Şüpheli arka bahçeden izlediyse sigarayı yakışını iyi görmüştür.
لو تعقبها الجانى من الحديقة الخلفية سيرى جيدا عندما اضائتها

Eğer Şüpheli aynı çizgiye bağlıysa Molly'nin sadece 36 saati var.
لو التزم الجانى بنفس الاسلوب فمولى امامها 36 ساعة فقط

Kurbanlarını bırakmayı seçtiği yer, Şüpheli hakkında çok şey söyleyebilir.
فى الواقع من الممكن ان تعرف الكثير عن الجانى من المكان الذى يختاروه للتخلص من ضحاياهم

Niye Şüpheli geride 10 yaşında bir tanık bırakacağını bile bile onu dışarı taşıdı?
لماذا يستغرق الجانى الوقت فى جره خارج المنزل مدركا انه يترك شاهد ذو 10 اعوام فى المنزل وحده ؟

Belki Şüpheli parayı aracı olmadan doğrudan alacağını düşünüyordur.
ربما ظن الجانى انا بامكانه الحصول على المال من المصدر مباشرة, بدون وسيط

Profili mümkün olduğunca çabuk sunma sebebimiz karşımızdaki şüphelinin tipi.
نريد اعطاء تحليل اولى فى اقرب وقت ممكن نظرا لنوعية الجانى الذى نتعامل معه

şüphelinin halüsinasyonları tipik bir şizofreninki gibi kopuk değil.
هلوسات الجانى ليست ممزقة كالفصام التقليدى

şüphelinin duygusal kararlarla hareket etmesi genelde inanılmaz bir kayıpla bağlantılıdır, uğruna yaşanacak bir şey kalmadığı hissi verir.
عندما تقود العواطف الجانى فهذا يرتبط فى العادة بخسارة هائلة الفكرة انه لا يوجد ما تعيش لأجله

Piskopos veya rahip fark etmez, Suçlu ölmeli.
الجانى يجب ان يموت حتى ولو كان أسقف أو كاهن.

Kurbanın arabası bozuluyor, Suçlu da gülerek "niye olmasın ki lan?" diyor.
سيارة الضحية تعطلت، الجانى مر بالصدفة يقول، " ماذا بحق الجحيم ؟

Bu durumda, katil aramızdan biri olmalı!
حيث من رأيي الغير محترف الجانى بيننا الآن

Eğer bu Saldırgan bir kadını kendisine yardım etmeye zorlayacak kadar kurnaz biriyse onu mutlaka çözmemiz gerek.
حسنا، لو كان هذا الجانى متطور بما يكفى ليرغم امرأة على مساعدته فيجب ان نفهمه

Pekala, Kimliği bilinmeyen, kaçak kızları iki haftaya kadar birkaç gün elinde tutuyor.
حسنا ، الجانى يختطف يحتفظ بالفتاة من عدة ايام لأسبوعان

Belki olacakları bilmiyordu. Belki Suçlumuz tarafından ihanete uğramıştı.
ربما لم يكن يعرف ماذا سيحدث ربما تمت خيانته من الجانى

Bu rapor bize katilin dövüş eğitimi aldığını gösteriyor.
وهذا التقرير يخبرنا ان الجانى قد يكون لدية خبرة قتالية

Bu suçluyu yegâne kılan şey bölünmüş zihni.
ما يجعل هذا الجانى فريد من نوعه هو نفسيته المنقسمة

Bir basın toplantısı düzenleyeceğiz ama bunu saldırganın bizimle temasa geçmesini sağlamak için yapacağız.
نحتاج للقيام بمؤتمر صحفى لكنه سيكون متعلق بجعل هذا الجانى يتصل بنا