O ızgara peynir ve çikolatalı süt alırdı. | Open Subtitles | انه الجبن المشوي وقالب الشوكولاته |
İşte geldi. Kızarmış Gouda ile kızarmış peynir, Gravyer ve canavar. | Open Subtitles | تفضلي, الجبن المشوي مع الجودا وجبنة سويسريه مع الوحش |
Ne kadardır bu tipler ve C-3PO için... Kaşarlı tost ve sandviç yaptığımı bir bilsen... | Open Subtitles | إن كنت تعرفين منذ متى كنت في منتصف هذا المكان المجهول، أقلب الجبن المشوي لهؤلاء الرفاق وازيلالقشورلـ "سي -3بيأو"،أنه.. |
Otoparklarda peynirli tost yedim. | Open Subtitles | دعم نفسي ببيع الجبن المشوي في موقف للسيارات |
Boşver, gelde ızgarada peynir yiyelim hadi. | Open Subtitles | قلت بأنها ستكون خطوة جيدة للأرتقاء بعملي الآن تعال هنا وتناول الجبن المشوي |
İşte bu yüzden, kendimizi ve diğerlerini kandırmaya ızgara peynirli sandviçte kutsal şekiller görmeye ya da bir kuyrukluyıldızda ilahi uyarı aramaya çok hevesliyiz. | Open Subtitles | تحقيقاً لهذه الغاية, نحن متشوقون لأن نوهم أنفسنا ونوهم الأخرين لأن نرى صورة مقدسة على ساندويتش الجبن المشوي .أو أن نجد تحذيراً إلهياً في مذنب ما |
Burada kızarmış peynirli sandviç olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد تمّ إخباري أنّه يوجد بعضاً من الجبن المشوي هنا |
Geçen gece... yataktan kalktım ve ızgarada peynirli sandviç yaptım. | Open Subtitles | في تلك الليله لقد قمت من سريري وصنعت لنفسي سندويش الجبن المشوي |
Sen peynirli makarnayı çok şeye tercih ettiğini söylemiştin, onun için ben peynirli makarna, ızgara peynir, domates çorbası yaptım. | Open Subtitles | قلتي أنك تفضلين أكل المعكرونة بالجبن أكثر من أي شيء آخر لذا صنعت المعكرونة بالجبن, الجبن المشوي شوربة الطماطم, أصابع البطاطس |
Bende yemekte kızarmış peynir yedim. | Open Subtitles | وانا اتناول الجبن المشوي في الغداء |
Özel günler için küçük bir kızarmış peynir? | Open Subtitles | الجبن المشوي قليلاً في الحفلات الخاصة؟ |
kızarmış peynir. | Open Subtitles | الجبن المشوي |
Kaşarlı tost ve domates! | Open Subtitles | الجبن المشوي و الطماطم. |
Kusura bakma. Son zamanlarda habire peynirli tost yiyoruz da. | Open Subtitles | متأسفة نأكل الكثير من الجبن المشوي هنا مؤخراً. |
Neredeyse ızgarada peynir akşamını kaçırıyordun. | Open Subtitles | كادت ليلة الجبن المشوي تفوتكِ |
Üstünde Bakire Meryem'in resmi olan ızgara peynirli sandviçi 28 bine sattıklarını biliyor muydun? | Open Subtitles | على شطيرة الجبن المشوي و عليه صورة (مريم) العذراء؟ |
Burada kızarmış peynirli sandviç olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد تمّ إخباري أنّه يوجد بعضاً من الجبن المشوي هنا |
Yanında küçük ızgarada peynirli sandviçle. | Open Subtitles | مع القليل من الجبن المشوي على الجانب ؟ |