- Hayır ama Ceset, 58'dekiyle aynı şekilde duruyor. | Open Subtitles | كلّا، لكنّها ذات وضعيّة الجثمان لجريمة عام 1958. |
Bu Ceset de gayet sahici duruyor. Oyun olduğuna inanmak güç. | Open Subtitles | "لهذا الجثمان حضور طبيعيّ جدًّا، يصعب أن أصدق بأنّ هذه لعبة" |
Ceset Budist geleneklerine uygun olarak gömülürken ona Budist bir ölüm sonrası ismi verildi. | Open Subtitles | لقد تم التعامل مع الجثمان بالطريقة البوذية. وقد منح إسما بوذيا للخلود. |
Pek etik yöntemleri olduğu söylenemez. Su tankındaki Cesedi gördün. | Open Subtitles | لم يكُن نهجهم أخلاقيّاً، سبق ورأيتُم ذلك الجثمان في الصهريج. |
Kaldırın şu Cesedi! Bütün gece bekleyecek değiliz! | Open Subtitles | لنبعد هذا الجثمان من هنا ليس لدينا الليل كله |
cesedin bir küçük tekne ile bataklığa götürüldüğünü biliyorlar. | Open Subtitles | الى جانب انهم يعرفون ان الجثمان تم أخذه الى البحيرة بقارب صغير |
Washington'daki Türkiye elçisi aniden öldüğünde, Truman Naaşı İstanbul'a göndermek için Amerika'nın en büyük savaş gemisi USS Missouri'yi kullandı. | Open Subtitles | عندما توفي السفير التركي ،في واشنطن فجأة استخدم ترومان أكبر سفينة حربية ،أمريكية، يو اس اس ميسوري لايصال الجثمان الى اسطنبول |
Bu Ceset başka amaçlarla kullanılırsa seni bulup öldürürüm. | Open Subtitles | إن تم استخدام هذا الجثمان لأي غرض آخر، سأجدك وأقتلك |
Ceset neredeydi? Dartmoor'u bilirim ama tam neredeydi? Çok büyük bir yerdir. | Open Subtitles | أين كان الجثمان ؟ " بارتمور " أعرف ذلك لكن أين بالتحديد ؟ |
Ceset burada bir yerlerde ve o bunu biliyor. | Open Subtitles | الجثمان هنا في مكان ما وهي تعلم ذلك |
- Ceset çalışma odasında. - Teşekkürler. | Open Subtitles | ــ الجثمان في المختلى ــ شكراً |
Ceset kararmıştı ve sol bacağının dizden aşağısı yoktu. | Open Subtitles | لقد كسا السواد الجثمان... والساق اليسرى مفقودة بدءاً من الركبة إلى أخمص القدم. |
Ceset kararmıştı sol dizinden aşağı bacağı yoktu. | Open Subtitles | لقد كسا السواد الجثمان... والساق اليسرى مفقودة بدءاً من الركبة إلى أخمص القدم. |
Geri dönüp, yardım istemeli ve Cesedi almaya gelmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا العودة لطلب المساعدة ثم نعود مرة أخرى من أجل الجثمان |
Cenaze bitince Cesedi atar aynı tabutu tekrar tekrar kullanırsın. | Open Subtitles | بالطبع يوجد. حال إنتهاء الجنازة تقوم بالتخلص من الجثمان وتستخدم التابوت ذاته مراراً وتكراراً |
Cesedi morg doktoruna götürmek için buradalar. | Open Subtitles | إنهم هنا لنقل الجثمان إلى مكتب الفحص الطبي |
Bak. Sadece Cesedi kaldırdık. Suç mahalline el sürülmedi. | Open Subtitles | لقد حركنا الجثمان للتو, مسرح الجريمه سليم |
Cesedi nakliye etmek için size bir saat içinde helikopter yollayacağız. | Open Subtitles | مروحية لإجلاء الجثمان ستصل إليكَ في خلال الساعة المقبلة. |
cesedin üzerinde araştırma yapmak için ailesinden izin aldın mı? | Open Subtitles | أحصتَ على تصريح من أهل المُتوفيّ، لأستخدام الجثمان بأبحاثُكَ؟ |
Mağaradaki cesedin gözleri oyulmuştu. Bu sıradakinin biz olduğumuz anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | ذلك الجثمان منزوع العينين الذي بالكهف، هل هذا يعني أنّنا التاليون لذلك المصير؟ |
- Kapıları sürgüleyin. - Naaşı Babil`de kalacak. | Open Subtitles | أوصدوا الأبواب بثبات- الجثمان سيبقى في بابل- |
Hangi mezar hırsızları sadece Cesetleri çalar? | Open Subtitles | ظننتك قلت بأن سارقي القبور يقومون بسرقة الجثمان فقط |
O zamandan beri, bu Kalıntıları elde edebilmek için bir çok savaş yapıldı. | Open Subtitles | و منذ وفاته نشبت معارك كثيرة من أجل الحصول على الجثمان |