Şu iki yeni hemşirenin göğüsleri harika. | Open Subtitles | تلك الممرضتان الجديدتان لديهما أثداء رائعة |
Duyduğuma göre bu sene Florida'dan gelen yeni kızları yenecekmişiz. | Open Subtitles | سمعت أنّ الفتاتان الجديدتان من فلوريدا هما الفريق الذي علينا أن نهزمه هذه السنة |
Dediğim gibi, çok zor bir karar oldu ama, şimdi en yeni iki üyemizi açıklamaya hazırız. | Open Subtitles | كما قلت انه اصعب قرار اتخذه لكن علينا الان ان نختار العضوتان الجديدتان |
Ve iki yeni kedim var, Temiz ve Ayık sanırım şu an zirvedeyim. | Open Subtitles | وقطتاي الجديدتان نظيفتان وهادئتان بمجرد التفكير أني في القمة |
Ve iki yeni kedim var, Temiz ve Ayık sanırım şu an zirvedeyim. | Open Subtitles | وقطتاي الجديدتان نظيفتان وهادئتان بمجرد التفكير أني في القمة |
Jason ve Michael satın aldıkları yeni arabaları göstermek için bara geldiler. | Open Subtitles | لإظهار السيارتان الجديدتان الذي تم شراؤهما |
Affedersin, yeni ellerim yüzünden, ikisini ayırt edemiyorum. | Open Subtitles | أسف، إنها يداي الجديدتان لا يمكنني التفريق بينها |
yeni gelenler daha yeni çıktı. Çıkarken kilitlemiş olmalılar. | Open Subtitles | غادرت الوافدتان الجديدتان للتو لا بد أنهما أقفلتاه في خروجهما |
Lütfen anne. yeni dudaklarını sevdin, biliyorum. | Open Subtitles | أماه، أرجوك، تعجبني شفتاك الجديدتان. |
Candace'in yeni arkadaşlarını sevmeye başladım. | Open Subtitles | تعلمـن، تعجبنـي صديقتـا (كـاندس) الجديدتان |
Her neyse, yeni arkadaşlarım Rachel, Kathy ve oradaki herkes çok sıcak ve olumluydu. | Open Subtitles | على اي حال، صديقتاي الجديدتان (رايتشل) و (كاثي) و الجميع هناك كانوا لطفاء و متفائلين |
yeni öğrencilerim! | Open Subtitles | طالبتاي الجديدتان |
Muhtemelen Warner ve yeni dostları, Tobias Church'un geride bıraktığı 100 milyon doların peşinde. | Open Subtitles | غالبًا (ورنر) وصديقتاها الجديدتان تسعين للمئة مليون دولار الذين تركهم (توبايس تشارتش). |
- Evet. Biz yeni kızlarız. | Open Subtitles | -أجل، نحن الفتاتان الجديدتان |